Ağlama Sevdam
Efendim bacı buyur,ondan bir haber var mı oo bacı haberin yok demek,
oysa ben diyordum ona, ne senin bu halin, o şimdi kına yakmıştır ellerine, al yazmasına sarılı diye.
Neyse bacı, o şimdi çok hasta, hem de çok, e ne yapsın vurgun yedi, hali hiç iyi hal değildir,
az dikilse eli kaleminde, yazıyor yaza bildiğince nasıl sevdiğini,
sanki anlayacak varda, yandığınla kaldı, en sonunda kansere kandı,
gözlerinde ki feri kalmadı, hani sen benden daha iyi bilirsin.
biz senin ismini andığında, biliriz gözlerinde ki yıldızları kıskandıracak ışığı,
ne o bacı kaşın başın oynar elin ayağın titrer oldu, bu niye şimdi
git bacı Allah aşkına, üzüldüğünden sanıp bende bu nasıl dünya deyip ağlayacağım,
nasıl yani, sendemi sevdin, bu nasıl sevmek be bacı
sevdiğini yok etmek mi, kara hastalıklara terk etmek (mi) he,
nerde, nerde diye sorup durma, sevseydin sende çok onu, bilirdin, güllerinden başka yeri yoktur onun
bilmezmiş gibi sende, iki tane gülü vardı onun, biri sen, biri bahçede ki, onları da sen diye severdi ya, işte, şimdi orda,
her şeylerden uzak, bir kendi, birde gülleri, artık güllerini de sevemiyor, onlara bakıp için için ağlıyor,
yetmezmiş gibi,bir de kara hastalığının derdi, o da derdi, aslında beni en çok gülüm seviyor,
biz hep seni sanırdık, hanı sana da gülüm derdi ya, ama sen ansızın gidince,
gülleri onu en çok sevmiş meğersem,
bir gün gonca kırmızı bir güle tutunmuştu bahçede, öyle çok sıkmıştı ki avucundan kan akıyor, gözleri kan çanağı dudakları titriyor
ne yaptın demeye kalmadı, eli gevşedi, gözlerinden yaşlarla beraber bu ne ki be dostum, bunun acısı ne ki, sen ondan mı sanırsın halimi,
yüreğimin acı dolu kanaması yanında.
Bana bir gün seni sordu hiç haber var mı sağdan soldan diye,
şimdi ne desem bilmem ki, yarın yanında olacağım,
sabah haber geldi, hiç de iyi değilmiş ya çıkar ya çıkmaz dediler,
sende gel ne olur ne olmaz dost dediğin yanında ister sevdiklerini bu anda diye,
sabaha gördüm mü desem, gördüm desem o zaman seni nasıl desem bilemiyorum ki,
korkuyorum inme gelir diye, gerçi inecek inmiş ya
zavallının yalnızlığa yolu uzaktı, onu yalnızlığa sen yakın ettin,
yolu uzaktı onun sensizliğe, sen sensiz ettin, bak şimdi ya, bende celallendim,
kusura kalma bacı ama hal vaziyet böyle,
seni ağlatmak değildi derdim, he unutmadan, ah aldım falan diyeyse o göz yaşların, ah almadın merak etme,
insan sevdiğine ah eder mi, o hem cefalı, hem vefalıdır, bilen bilir can yoldaş dostumu.
Nasıl yani sende mi çok sevdin, öyleyse niye böyle, he, niye böyle,
bak sana ne diyeceğim, yarın yanındayım onun, senide alayım yanıma he,
bir bak gözlerine, bel ki o yıldızları kıskandıran ışığına kavuşur bir anda olsa
ama bak peşinen söyleyeyim, onu görünce ağlamak yok, nasıl mı dayanacaksın, bak sana diyeyim de gel de dayanma, oda biliyor gitti gidecek,
mezar taşını bile hazır etmiş , hem de ne yazdırmış ağlama sevdam demiş, ağlama sevdam,
şimdi söyle seni ağlarken görmek ister mi sence
bu kadar yalnızken, kara hastalıklar sarmışken tüm bedenini, ya ağlarsa sevdam diye kıyamamış,
bir dakika bacı telefon, efendim, nasıl yani, ne diyorsunuz kardeşim,
olmaz lan olamaz, ölemez....
ah gülünün efendisi, gülün burada sen neredesin şimdi....
Süleyman Boyraz
Süleyman BoyrazKayıt Tarihi : 22.4.2024 03:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!