Ağla bülbül ağla sus artık ötme,
Dalına konacak güller kalmadı.
Kargayla kuzgunla hasbi hâl etme,
Kuş dili konuşan diller kalmadı.
Sırtına yamalı aba giyerek.
Üç gün oruç tutup,bir gün yiyerek.
Gece gündüz Leylâ,Leylâ diyerek,
Mecnunun gezdiği çöller kalmadı.
İrfan mektebinden dersini alıp.
Erenler bezm inde mestane kalıp.
Her seher her seher kapını çalıp,
Zülfünde dolaşan yeller kalmadı.
Ayarlar bozulmuş tartı mihenksiz.
Müslüman ukelâ,mümin yüreksiz.
Sohbetler kıl-ü kâl sazlar âhenksiz,
Kalbini titreten teller kalmadı.
Mevsimler kuraktır, toprak kurudu,
Meçhule bağladık bütün umudu.
Göklerde görünmez rahmet bulutu,
Sevdâlarla coşan seller kalmadı.
Günde beş vakit bir kapı çalan.
Göz kör,kulak sağır,ameli yalan.
Bir harf öğretenin kölesi olan,
Ali sadâkatli haller kalmadı.
Aklımız dünyada,fikrimiz pulda.
Menzili kaybettik delilsiz yolda.
Ey bülbülsen ağla yaralı ol da,
Artık gül kokulu kullar kalmadı.
10.08.2000
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 8.1.2007 14:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ayarlar bozulmuş tartı mihenksiz.
Müslüman ukelâ,mümin yüreksiz.
Sohbetler kıl-ü kâl sazlar âhenksiz,
Kalbini titreten teller kalmadı.
... tecrübe denilen bu olsa gerek söz,biçim,ahenk,ölçü,mana... yürekten kutluyorum üstadım...
TÜM YORUMLAR (7)