Ağıtlar yakarken içinde,
Dilinde şarkılar.
Ve belli etmek istemezmiş gibi, yüzünde ince bir alay...
Vicdan istenmeyen bir dosttur, ağzından laf almaya çalışan.
Ve en ağır işkencede bile itiraf etmez bazen insan…
Yine de geriye baktığında geldiğin yönü bulmak ister gibi,
Hep bir damla gözyaşı bırakıp ardında,
Derinlerde bir yerde yaşatırsın geçmişi, ki,
Geçmiş “geçmiş” değildir aslında.
Ağıtlar yakarken içinde,
Dilinde şarkılar.
Ve belli etmek istemezmiş gibi, yüzünde ince bir alay...
Hayatın içinde hep birileri vardır, Hayat, birileriyle geçirilen andır,
Ben, sen, o, biz, siz, onlar, kalabalıklar...
Ve yine kalabalıklar arasında kaybolmuş çocuk çaresizliği...
En ağır işkencede kendine bile söyleyemediğini
Boş bulunup haykırmak isteği...
Ağıtlar yakarken içinde,
Dilinde şarkılar.
Ve belli etmek istemezmiş gibi, yüzünde ince bir alay...
Ve güzelleştirmek için bir şeyleri,
Çiçek toplar gibi insan biriktirirsin.
Her kaybın, ayakta durmak gerektiğini hatırlatması,
Ve çocukluğunda yaraladığın dizlerinin her defasında (tekrar tekrar) sızlaması...
Ağır, aksak, yani, topallayarak ayakta durmaya çalışmak...
Ve tüm bunları koşar gibi yaparken
Ve ağıtlar yakarken içinde,
Dilinde şarkılar.
Kayıt Tarihi : 14.3.2007 01:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!