Bir çukurda biriken gökyüzü —
Ne mavilik kaldı
Ne derinlik.
Yalnızca pas tutmuş bir zaman akıyor,
Suyun içine gömülen suretlerden.
Bir yüz eğildi oraya,
Kendi bakışında eriyerek:
Çürümüş dua,
Titrek bir ismin kırık hecesi.
Pas, yavaşça
Bir sessizliği mühürlüyor suya.
Bir zamanlar
Çığlıkla dolan bu boşlukta
Artık yankı bile tükenmiş.
Bu toprak —
Yağmuru unutmuş bir hafıza.
Kök tutmayan,
Gölge vermeyen,
Derinliklerinde yalnızca yanan bir bekleyişi saklayan.
Bir kadın
Avuçlarındaki tohumu
Toprağın yerine
Unutulmuş bir hikâyeye gömer.
Rahmindeki boşlukta taşır onu önce,
Sesiyle ısıtır: bir zamanın yorganı gibi.
Toprak,
Yalnızca ağıtla uyanır.
Ve tohum,
Göğe bakmaktan yorulunca
İçinden çatlar.
Bir çatlak açılır,
Ağıt sızarken —
Zamanı geçip
Unutulmuş bir geçmişe kök salar.
Kadın, paslı katmanlarda
Kendi yankısını arar:
Suskunluğu aşarak
Hatırlayanlara fısıldar tohumu.
Şiir,
Her sustuğu yerde büyür.
Yankı,
Bir eksiltiden
Konuşmayı öğrenir.
Cazkedisi 40.sayı
Ekim- Kasım - Aralık 2025
Şahin Çınar
Kayıt Tarihi : 19.10.2025 21:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!