Dikildi bir suret aynaya
Korkunç bir yüz var aynada
Koca koca kanlı gözler
Tıp tıp damlar gider
Kaskatı kara bir yüzüm
Ortada kesik bir hüzün!
Gecenin bir yarısı
Geçmediğin sokakların ardından
Uzaklardan bakıp daldı bir gölge
Ensemde alev soluyup
Nefes nefese kaldı
Ha bu canım çıktı çıkacak
Başımda kör bir sokak lambası
Aşkın kepenklerini indirdim
Yaktım, cümlesine kadar
Tutmuyor bu zehir uyku
Dut ağacı yollara salınıyor
Saçlar sağa savruluyor
Yataktan kalkıp birkaç şiir
Ve birkaç sigara
Dönüyorum odamda bin bela
Mahallenin çocuklarından
Duyulmuyor seslerin
Pencerende kalın perdeler
Hani o gözlerin nerdeler?
Almıyor ışık
Görmüyor beni
Gitmiyor kuşlar
O kalabalık içinde
Uzaktan uzağa
Sıkışıyor bak kalbim
Seçemiyorum o yüzü
Söyle kaç peron var?
Sanma ki düş bir insana
Sanmıştım sen gibi
Yanılırmışım sen gibi
Yandıkça yanarmışım
İhanetin kırk okka misli gibi
Hava bugün yine kapalı
Bu deniz dalgalı,
Bu adam;
Belli ki ağır yaralı,
Belki yaşamıyordu
Belki de yaşamıyordu..
Öyle ki bu zamana geldik
Ne desem yazmaz kalem
Hangi haya hangi edepten?
Gülüp duruyor
Bakıp bakıp kalıyor
Yüzünün boyası kadar
Kalmaz bu devran böyle
Ne desem anlar mı hanım?
Uzanmak isterdim bir ele
Eller pis, eller kirli...
Kayıt Tarihi : 1.7.2022 23:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!