deli fişekler gibi fırlatıyorum gökyüzüne, yüreğimin dağlarını
doruklarında çocuklar gezsin diye, ellerinde bir somun ekmek
ve bir uçurtma uçsun mutlaka başlarının üstünde, rengarenk…
vahasız çöllerde açan çiçekleri suluyorum, sevinç çığlıklarımla
ve yüreğimdeki umutları…
bütün yarınlar için doğarken gözlerime,
güneşin ilk ışıkları…
... ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Devamını Oku
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi