Ağır basar bazı şeyler, aşk gibi mesela…koyduğunda gönül terazine. Ağır basar kalabilmek gitmenin yerine, gurur ağır basar bazen söyleyemediğin bir ‘ özür’ de…
Söyleyemezsin bazı şeyleri ‘suskunluğun’ ağır basar sevmediğinde… oysa sen sadece ‘yaşamak istediğinde’ ölüm ağır basar en sevdiğine…
Bir söz ağır basar diyemezsin ardından ‘ gitme’, bir ‘göz’ ağır basar bakamazsın geri döndüğünde yüzüne..bazen bir adam ağır basar boyu ‘uzun’ kısa birine…
‘sensizlik’ ağır basar yalnızsam, yanımdaysan ’sarılmak’ ağır basar, ‘sesin’ ağır basar özlediğimde, ‘kavuşmak’ ağır basar yolunu gözlediğimde…
Her neyse bu hayatta ‘aşk’ ağır basar. Sen yaşamaya çalıştıkça ‘anılar’ ağır basar, kuşlar bazen kanatlanan, kelebekler basar, bazen canın sıkılır ‘afakanlar’ basar, bir şarkının bir sözü yüreğine basar…
Uçsun bir dem! uçsun buzdan kalbimde.
Hangi yitik güzden kalmış bu yaprak
Bu bahnamede şal.. inmez üstümüzden