Adamın Ağalığı Şiiri - Uğur Musab Şahin

Uğur Musab Şahin
2900

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Adamın Ağalığı

Ölüm; ölümlüye ölmeden, çok uzak görünür.
İnsan ölüm öncesi, ölmeyeceğini düşünür.
Akşam yatıp, başka sabaha kalktılar habersiz
Gecesi ne ay ne yıldız vardı, gündüz güneşsiz.
2017

Selam vermek sünnet, almak farzdır.
Sünnet sevaba bir, farzına bin yazılır
Kuranı değil, din ahlakını dile çevirelim.
Hem okuyup, hem de manasını bilelim.
Bedenler toprağa,, Allah’a yolcu ruhlar,
Mal varislere, sana kalır o günahlar.
2017

Kimse ağa değildir ağa yapan uşaklar
Mecnunun ağalığı, yalakası ölene kadar.
Çık-ar, “Ar-sız olursa, niyet “çıkar-a” döner.
Çıkarını düşünenler, “var-ı” ve “kar-ı” böler
2017

Vatan, Bayrak, namus milletin can damarı.
Kuzular kurt kesilir, sermayesi can pazarı.
Büyük ambarlar, küçük ölçeklerle dolmaz.
Açlar “yemeğe”, toklar “emeğe” doymaz.
Zalimin zulmü, mazlumun göz yaşında saklı
Fakirler hep suçludur, zenginlerse haklı?
Ciğerimizi oyarken leş kargası, susmaktayız.
Yüzde tebessüm, içimizden kan kusmaktayız.
Derin acılarla lal olsa dil, kalp hissiz değildir.
Müslüman zalime dik, mazluma karşı eğiktir.
Zira gördüğün hatırlanır, yaptığın öğrenilir.
Oturan akıllı mı, koşan aptal mı sevimlidir?
2017

İstediğimi yaptırırım, yolunda gider işim.
Almak istesem alırım, adamım var kardeşim.
Çalışmam çalıştırırım, ihaleyi ben alırım..
Marifetim bu, adamımın adamını sokarım.
Merhamet etmem, hasmı çiğner geçerim.
Her akşam, adamımın adamıyla yer içerim.
Sırtına binmeyeceğim eşeğe de ot atmam,
İşimi yaptırdım mı, adamıma bile bakmam.
Kaz gelecekse tavuğu sakınmam, veririm.
İhale öncesi, adamımın adamıyla gelirim.
2010

“Toprak onu almadan, o toprak aldı
Sora, dünyanın zevk-i sefasına kandı.
O da, diğer ehl-i dünya gibi aldandı.
Adı üç beş ipi kopuğun, elinde kaldı
Ya yollarda kaldı, ya da yol alamadı.
Oysa onlarca plan ve projeleri vardı.
Akranlarından, biraz da arkada kaldı.
Maalesef diğerleri gibi, nefsine kandı
Zevk-ü sefaya, dünya malına aldandı.
Sonra, zaman onun gençliğini çaldı.
Önce parasız, sonra da yalnız kaldı.
Birde dört oğlu ve üç deli kızı vardı.
Ne eş dost, ne çoluk çocukları aradı.
Sonra yaşlandı ve kötü hastalandı.
Devlet sığındı, huzur evinde kaldı.
Nereli olduğunu da hiç bilen olmadı.
2017

Namaz kılmak isteyene, mescittir her yer.
İster bir ağaç gölgesi, ister seccade ver
Niyeti namaz olanın, kulağın ezanda olur.
Cami cemaatini, cemaat imamını bulur.
2017

Ölen ölmüştür üzülme, “neden nasıl niçin” de.
Senin salan bak verildi, defin edildin içimde
Hep kader utandı, utanması gereken varken
Ne kazandın ki, korkuyorsun kaybetmekten.
Günahtan elini dilini koru, çekilen acıya sabret.
Mazlumlara dua, zalimleri Allah'a havale et.
Yarına çıkacak mısın da, randevu veriyorsun.
Neden “İzn-i ilahiyle, inşallah” demiyorsun?
Mademki hayatına, fazla günler katamazsın.
Öyleyse her gününe, yeni hayatlar katmalısın.
Bugün öğrenmezsen, yarın da öğretemezsin
Eksiği tamamlayamaz, fazlayı da göremezsin.
2017

Anası gelecekse, baklava börek açar.
Anam gelecekse, o gün evden kaçar.
El ağzına bakıp da, sel ağzına taş taşır.
Beni ya dam direği, ya çöp küreği sanır.
Ölü evinde ağlar, düğün evinde oynar
Bir söz söylesen taşı gediğine koyar.
Keşke beni az sevse, ama çok anlasa
Bir de beni gereksiz yere kıskanmasa
"Allah belanı, kul salanı versin" deme
Güç erkekte olsa da, marifet cesarette
Akıl vermek değil, akıl almaktır yoran
Ya gülle, ya yılanla dolar evinde odan.
Değer verdiğini değil, vereni bırakma,
Değer verdiğin zaten seni bırakacak.
İyilik yaptığın kötü olsun, sen kötü olma
Zira senle kötü olup, arkandan vuracak
2009

Bu hırka çok harika,
Tam yüz yıllık alaturka.
Otuz akçe veya kırka,
Yeter ki sen satmak iste….
2004

Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 2.10.2017 21:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Uğur Musab Şahin