Ağaçkakan Düşmanı Şiiri - Kazım Karagöz

Kazım Karagöz
9803

ŞİİR


31

TAKİPÇİ

Ağaçkakan Düşmanı

Tarrrt… diye bir keskin ses duyuldu yan taraftan,
Mezarlık duvarında çok eski bir ağaçtan.

Yanımda köylü genci hemen bir telaş aldı,
Vay şerefsiz diyerek stres içinde kaldı.

Derken ayağa kalktı, yüzü bir başkalaştı,
Ne oluyor demeden kıvrakca uzaklaştı.

O ses yabancı değil ağaçkakanın sesi,
Çocukken çok duyardık köyümüzün neşesi.

O zamanki adını biz takdelen bilirdik,
Bu sesleri çok duyar, keyf alır eğlenirdik.

Hele güz günlerinde orkestra kurulurdu,
Köyümün her yerinden koroyla duyulurdu.

O zamanlar köyümde her yer badem ağacı,
Her bahçede on tane kaplarlardı yamacı.

Her evde öbek öbek bademler yığılırdı,
Badem kırma sesiyle takdelen karışırdı.

Bunları hatırlayıp anlattım arkadaşa,
Bunları anlatınca o vardı bir telaşa.

Ne oldu anlamadım köyümün gençlerine,
Ağaçkakan deyince kan sıçrıyor beynine!

Sordum yanımdakine size ne oluyor ya,
Ağaçkakan deyince... Renginiz soluyor ya!

Kızıp, kızıp söylendi, bu şerefsizler var ya,
Hiç badem bırakmadı bitiremedik de ya!

Her taraf badem iken her taraf ağaçkakan,
Şimdi ikisi de yok; yok mu etrafa bakan?

Kim böyle anlattıysa nasıl çarpık bir bilgi?
Ne olur yetkililer ne olur biraz ilgi…

Her evin köşesinde renkli kutu bulunur,
O kutuda her gece aptallıklar ulunur.

Bu insanlar çok cahil biraz bilgi verseniz,
Kıvırma arasında insanı yüceltseniz…

Anlattım uzun uzun dilimin döndüğünce;
Ağaçkakan olmazsa çevremiz gördüğünce.

Ağaç gövde kurdunun tek bir çaresi vardır;
Onu ordan çıkaran bu ağaçkakanlardır.

Ağaç gövde kurduna ağaçkakandan başka
Hiçbir şey tesir etmez; bak yanlış inanışa.

Ağaçkakan vurarak doğayı mahvettiniz,
Ağaçkakanı değil ağacı yok ettiniz.

Biz çocukken bu köyde hiç kurşun atılmazdı,
Bu kuşlar nimet denir takdelen vurulmazdı.

Tüfek doğrultanlara hiç pabuç bırakılmaz,
Azardan korkar herkes ona tüfek sıkılmaz.

Bilgeler hep gidince cahile kalmış meydan,
Hikmet mikmet anlamaz bellerler onu düşman!

Takdeleni vurdukça odun olmuş ağaçlar,
Ağaçlar azaldıkça çıplak kalmış yamaçlar.

Hele bir bak çevrene ağaçlara ne olmuş?
Üç beş kavaktan başka bademler hep kaybolmuş! ..

Bunları anlattıkça başını öne eğdi,
Sağduyuyla düşünüp ah, vah edip, hak verdi.

Bu muhabbet biterken diğeri geri geldi,
Elinde uzun tüfek hani nerde o? Dedi.

Ağaçkakan uçmuştu uzakta bir ağaca,
Çıkartıyor orda da var gücüyle olanca...

Elinde tüfeğiyle o tarafa yürüdü,
Diğer genç öne geçip anlatmayı sürdürdü.

Onu da ikna edip oturduk yere tekrar,
Muhabbet devam etti baktım bilgiye açlar;

Muhabbet derinleşti, eskiden yeni çağa,
Az önceki takdelen kondu bizim ağaca;

Üçümüz de göz göze geldik, güldük, beraber;
Yukarı ona bakıp, birlikte teşekkürler…

Kazım Karagöz
Kayıt Tarihi : 19.12.2016 21:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kazım Karagöz