Gün bitti. Agacta nes`e söndü.
Yaprak ates oldu, kus da yakut;
Yaprakla kusun pariltisindan
Havuzun suyu erguvana döndü
nigrôdhâ
koskoca bir ağaç görüyorum
ufacık bir tohumda
o ne ağaç ne tohum
om mani padme hum
sidharta buddha
ben bir meyvayım
ağacım âlem
ne ağaç
Ağaç taşı anlamaz
Gökyüzü MAVİ iken
Ağaç susuzluğu anlamaz
Gökyüzü MAVİ iken
Ben seni
Çok sevdiğimi anlarım
Gökyüzü MAVİ iken
Odamın duvarındaki bu resmi
Adım gibi bilirim
Üstelik de çok severim
Kucağımda yer yatağı
Serdim sereceğim
Gözüm takıldı resme
Resimdeki ağaç sallanıyor
Töbe töbe
Resimdeki ağaç sallanır mı hiç
Peki bu gece neden sallanıyor
Bu kitabı yurduma
Taşı rüzgar, ne olur!
Ölü yaprak açıyor
Ağaç, köksüz olunca.
(1859-83)
Fransızca'dan çeviren: Tozan ALKAN
Bugün lüks otomobilde, yarın ağaç saldasın,
Söyle be ağzı bozuk, sen hangi kanaldasın? ..
Dolaşıp duruyorsun, serçe misin karga mı? ..
Şimdiki yerin belli, yarın hangi daldasın? ..
14.08.2008
Elimi çok dallı bir ağaç gibi
Tutarım gölün yüzüne
Ve seyrederim bulutları
Bir deve gürültüler içinde koşar, koşar, koşarken
Güneş doğmadan evvel varmak için
Ufka...
Birara neydi o bulutlar
Somurtkan dudakları yere sarkan
Arkasında deniz alev alan adam
Çehrem sarsılıyor bakmaktan
Güneş inip suya dokun
Nehre yaslanıp baş aşağı koşan bir yaşlı ağaç ol
Yaprakları dökülünce ağaç
Kuşyuvasını saklayamadı
Seni okşarken elim
Ağustos sularında sürükleniyor
Bir gelincik tanık
Sayısız papatyanın beyazlığına
Dalgayı haber veren yakamoz
kimin gözüne çarpar kıyıda?
Çiçeğe durduğunu kim ayırt eder
tepeden tırnağa giyinmeden ağaç?
Kimin dikkatini çeker küçücük bir bulut
güneşi kapatmadan önce?
Evlerinin önü de oğlan
Üç ağaç üzüm yeri
Evlerinin önü de oğlan
Üç ağaç elma yeri
Evlerinin önü de oğlan
Üç ağaç armut yeri
Evlerinin önü de oğlan
kapısında bir agaç bekler. yagmurda üşür rüzgarda boynunu eger. kimseye görünmez bir tek sen geldiginde gülümser,üşümesi geçer..görmezmisin bre kör anlamazmısın bre cahil...bu agaç bu çocuk bir tek seni severr seni bekler....
Sana ağaç dersem sakın üzülme
Mekke’de Kâbe’nin kapısı ağaç
Sende gizli türlü türlü mucize
Musa Peygamberin asası ağaç
devamı kitapta...
18/11/2004 – Düzce
Hiç olmakmış şehit olmak, gazi olmak, hiç olmak,
Meğer mesele sadece ağaç olmakmış, ağaç olmak!
Ağaç olsaydım!
Yeterde artardı,
Biraz su, biraz hava...
Ağaç olsaydım!
Meyve verseydim,
Elma, armut, ayva...
Ağaç olsaydım!
İnsanlara gölgelik,
Yarpaq ağacındır
Ağac yarpağın
Yarpaq siz bir ağac
Öliy? b? nz? r.
V? t? nim yarpaqdır
Dilimd? ağac
Yarpağı ağcdan
aırmağ olmaz
Ağac siz yarpaqdan
Danışmağ olmaz.
Bunlar ağaç bile olamaz, kökleri yok bunların,
Sakın ola ağaç demeyin, zaten adları odtu,
Atasözümüz vardı otu çek köküne bak diye,
Çektim köküne baktım baktım, inanın yine odtu.
Öyle bir devirde yaşar olduk ki
Ağaç gövdelerini acımasızca kesenler
Koca bir halkı arkalarından sürükleyip
Kalkıp ağaç budayanlara ahkam keserler
İnsanlar ağaç gibidir.
Sevgiyle, yağmurla, güneş ışıklarıyla büyür.
Nefret ile hastalık ile de tükenir.
Tıpkı ağaç gibi…
yapraksız ağaç, gölge...
çiçeksiz ağaç, meyve vermezdi...
oysa...gölge ve çiçek için güneş elzemdi...
Fikret Turhan-Yalova,
10.04.2014
Küçük bir çocuktum
köye bir ağaç diktim
Ve o ağaç
Bir şehir oldu
Ve o şehir
Benim diktiğim
ağacı söküp attı
şimdi o ağacın kökünde
umumi bir tuvalet var
Hayatı darmadağan eden ağaç,darağacı
Tek meyva armağan eden tek ağaç...
Darağacı
Ne güneşi var,ne suyu,ne dalı,ne yaprağı...
Her zaman bahtiyar,her zaman melek
Darağacı..
Bir yaprak ağaçtan koparken ne hisseder.
Ya bir ağaç bırakırken yaprağını canı acımaz mı?
Yaprak mı. umarsızdır ağaç mı acımasız?
AĞAÇ NİCE ÇİLE ÇEKER ONCA ÇİÇEĞE DURUR
Ne yaprak dökmek kusur ne de açmak bir gurur
Ağaç nice çile çeker, onca çiçeğe durur
Mağrurlanma ey zeytin ağacı mağrurlanma
Ayaz yemeyen bir kirazda hiç meyve mi olur
Mahmut Nazik 07 12 2016
Bir yaprak düşse
Üzülürmü yapraklar
Ağlarmı ağaç
Toprak olsa
Yese ağaç
Yeşerse bir yaprak
Düşenmidir
Hepsi beraber
Bir ağaç kestim
Kış geliyor diye
Kan oldu ellerim
Mutsuzluk hediye
Sordum kendime
Ağaç hiç kanar mı
Kan durdu benzime
Kanıyormuş işte
Bir ağaç, kar ve ışık...
Kar taneleri göz yaşlarımı,
Bir ağaç yalnızlığımı,
Bir ışık umudumu anlatır.
Sen bir tanem...
İşte sen teksin...
Ağaç yeşille,toprak su ile,gökyüzü yer ile,
yürek aşk ile bayram.
Bana ne oluyor bilmem;
Ağaç değilim yeşille, toprak değilim suyla,
yürek değilim aşk ile bayram edeyim.
Olur bir gün bizimde bayramımız elbet.
Temmuz 2002'de 41. Uluslararası Bursa Festivali kapsamında TKM'de Çobanımsı Yalnızlıklar ismiyle açtığım, 'Doğa Arıtması Ağaç Heykel' sergisinden bir kaç çalışmam...Sizlerle paylaşmak istedim. İyi seyirler.
Hu hu diye büyür Ağaç
Hu de gönlüm
Hu hu diye büyür ağaç
Su su diye ağlar
Hu hu de gönül nefes nefese
Gül bahçede solar ve bülbül küser kafese...
Susuz bir ağaç kuruttum
Yağmurda yapmadı, karda.
Ama kapkaraydı bulutlar.
Ağaç elimde susadı
Ben susuz topraklar üzerinde aç kaldım.
Eminim seviniyordu ağaç,
Ağaç olduğuna.
Su kenarında, ovada ya da bayırda
Yemyeşil duruyordu, onurla
Esirgemiyordu nimetlerini
Varlığıyla veriyordu ödün,
Ne yazık ki insanoğlu
O'nu yaptı odun!
Yazıyor, yazıyorrrrrrrr.. Dünyanın bir çok yerinde isLam düşmanları insanLarı öLdürürken, bazi kişiLerce; ÖLenLerin bir ağaç kadar, Değerinin oLmadığını yazıyorrrrrrrrrrr....:(((
Ağaç gövdesine her attığın çentik; gün gelir bir gün yok olmasına neden olur.
Bir ağaç olsam,
Kupkuru.
Ne meyvem olsun,
Ne yaprağım yemyeşil.
Ne de bir dalım.
Bir agaç olayım,
Ateşte yanacak,
Cayır cayır.
Çok kızıyordu köpeğe
Parktaki yaşlı ağaç
“dibine işiyor” diye…
Günlerce bekledi de gelmedi arkadaşı
öfkesi dudağında kaldı
iyi ki duymadı yaşlı ağaç
köpeğin bir araba altında kaldığını.
Yapraksız Ağaç
Köyüm yapraksız ağaç gibisin
Tabut tabut gönderdin
Gitti sevilenler
Bitti sevilenler
Gül kokardı nefesin
Gül bahçesi gibiydin
Simgedir ağaç palmiye
Sıra sıralıdır yollar boyunca
Oksijen sağlar toprağa koyunca
İlk akla gelen odur Mersin'de...
Dizilmiş yeşil bakar
Akdeniz boyunca uzanır
Bunu gören düşman bile utanır
İçimizde olmalı ağaç palmiye aşkı...
Engin kıraç topraklar…üstünde üç beş ağaç…..bozkıra sevdalıyız biz….orada yetişecek bir çiçek için…yüzlerce damla vermek….asıl mesele bu……
Baltaya alet olmuşsa ağaç
Ağaç değildir artık
Saptır
Paraya adanmışsa bilim
Kul olmuşsa bilim adamı
Adı üstünde
Ka/sap’tır
AĞAÇ
Dünya, bir ağaç
Bizler, filizleniyoruz
Sonra büyüyoruz
Meyva veren, veriyor
Sararıp, dökülüyoruz.
Kubilay Enginol
Sen üstüme' basmadan önce ben'gökyüzu maviydi ağaç yeşil! Sen gitmeden önce ben çocuktum'inanirdim sevmelere'seni sevmeden önce ben kadindim'sevdim ve öldüm'yarınlarda
Bir zaman,
Bir ağaç devrildi uzaklarda.
Ben görmedim,
Ve de duymadım.
Yerine bir fidan diktim yinede
Fakat adını koymadım.
Bir ağaç devrildi uzaklarda
Oturup ağladım.