/meydanın ortasında, mevsimler ötesi bir koca çınar ağacı
her dalı birer turfanda meyve sanki, ama dışı şerbet-içi acı/
*
ne olacak yani, ha başım havada yürümüşüm, ha bakışlarım yerde
yok etmekten sanıklığa adım atar daima, bir cinayet vardır içimde.
Her zaman yanımızda olacak kadının
her yerde yanında olmaya ant içtiğimiz
üç ayaklı dünya adaletiydi sevdamız;
sen,
ben,
gölgen-gölgem..
Devamını Oku
her yerde yanında olmaya ant içtiğimiz
üç ayaklı dünya adaletiydi sevdamız;
sen,
ben,
gölgen-gölgem..
ilgiyle okudum şiirinizi. kaleminize sağlık, kutluyorum.
Şiir içinde barındırdıklarını aktarımındaki başarısı ile çok güzeldi.
Şiir ola
Sevgiyle kalın
Ve bir de bahardan da yeşil yaprakların gülümsemesi…
Balta sesleri de belki vardır ama hiç duyulamayacak kadar çok uzaklardadır.
Ama o balta sesleri eninde sonunda ulaşacaktır.Özgün ve güzel çalışma, yürek sesinizi kutlarım usta kalem,saygı,sevgilerle.
Ve bir de bahardan da yeşil yaprakların gülümsemesi…
Balta sesleri de belki vardır ama hiç duyulamayacak kadar çok uzaklardadır.
Ama o balta sesleri eninde sonunda ulaşacaktır.Özgün ve güzel çalışma, yürek sesinizi kutlarım usta kalem,saygı,sevgilerle.
kendi kurduyla içten çürüyen koca çınar,çınarlar
kutlarım
namık cem
Kulağı balta sesinde olan “ağaç kurdu” ndan gelen bu sesler, bir çocuğun annesinin elinden kurtulup, meydanın ortasındaki çınar ağacına doğru koşmasının ve kollarını kocaman açarak ona sarılabildiği kadar sarılmasının hemen öncesindedir…
Şimdi meydanda, çocuk koşarken havalanan ve sonra tekrar yere konmaya çalışan bir beyaz güvercinin kanat sesi vardır sadece. Ve bir de bahardan da yeşil yaprakların gülümsemesi…
Balta sesleri de belki vardır ama hiç duyulamayacak kadar çok uzaklardadır.
Cevat Çeştepe
Yüreğinize sağlık değerli şair arkadaşım ağaçların içinde gece gündüz demeden onun bedeninden beslenip büyüyen küçük böceklerin koskoca ağaçlara verdiği zarar çoktur ama asıl zararlıysa iki bacaklı eli balta tutan ağaç kurtlarıdır bunlarsa canlı ağaçlara bile zararlı olabiliyorlar bunların zararlarysa ölçülemeyecek kadar büyüktür sadece ağaçlara değil çevremiz içinde zararlıdırlar güzel ve anlamlıydı sizin yazan kaleminize sağlık tebriklerimle kutlarım saygı ve sevgilerimle...
Ağaçların içinde gece gündüz demeden onun bedeninden beslenip oyuklar açıp yürüyen bu küçük böceklerin koskoca ağaçlara verdiği zarar boyuyla ölçülemeyecek kadar büyüktür. Kâğıdın hammaddesi olan selüloz onların en temel gıdasıdır. Bu nedenle sadece ağaçlara değil kitaplara da musallat olan kâğıt bitleridir bu bacakları eklemli yaratıklar. Bunların yemeden içmeden kesilen yetişkinleri değil asıl zararlı olanları larvaları (kurtçuklarıdır). Bu yüzden işin içinde başka iş arayanların o işin içinde gördükleri “bit yeniği” işte bu kurtçuklardır.
Usta Şairin bu canlıları çok iyi tanıdığı şiirin hemen girişinde belli oluyor. Şiirin mecaz anlamını bir tarafta saklı tutarak ilk mısraların içindekileri anlamaya çalıştığımızda; bu yaratıklar için ulu (“mevsimler ötesi”) bir çınarın her dalının bir taze (“turfanda”) meyve olduğunu görüyoruz. Bu meyvenin dışı şerbet (çünkü kurtçuk bu kısmıyla ilgilenmediği için), içi ise acı (çünkü kurtçuğun ilgi alanı olan bu kısım adeta öğütülmüştür): harikasınız Sayın Cevat Çeştepe.
Sadece savruk duygular mı? Onlar, bunlar, şunlar ve kendimiz dışımızdaki içlerde, kendi içimizde bir ağacın içini kemiren, onu bitirmeye yeminli kurtçuklar dolaşır. Onların ayak seslerini duyduğumuz zaman artık bir çıkış yolu bulabiliriz mi? Hiç sanmıyorum. Çünkü boşalmış içte ses daha çok yankı yapar. Yine şiirin harika dili egemendi ve yine çok güzeldi. Kutluyorum Usta kaleminizi.
Ağaçların içinde gece gündüz demeden onun bedeninden beslenip oyuklar açıp yürüyen bu küçük böceklerin koskoca ağaçlara verdiği zarar boyuyla ölçülemeyecek kadar büyüktür. Kâğıdın hammaddesi olan selüloz onların en temel gıdasıdır. Bu nedenle sadece ağaçlara değil kitaplara da musallat olan kâğıt bitleridir bu bacakları eklemli yaratıklar. Bunların yemeden içmeden kesilen yetişkinleri değil asıl zararlı olanları larvaları (kurtçuklarıdır). Bu yüzden işin içinde başka iş arayanların o işin içinde gördükleri “bit yeniği” işte bu kurtçuklardır.
Usta Şairin bu canlıları çok iyi tanıdığı şiirin hemen girişinde belli oluyor. Şiirin mecaz anlamını bir tarafta saklı tutarak ilk mısraların içindekileri anlamaya çalıştığımızda; bu yaratıklar için ulu (“mevsimler ötesi”) bir çınarın her dalının bir taze (“turfanda”) meyve olduğunu görüyoruz. Bu meyvenin dışı şerbet (çünkü kurtçuk bu kısmıyla ilgilenmediği için), içi ise acı (çünkü kurtçuğun ilgi alanı olan bu kısım adeta öğütülmüştür): harikasınız Sayın Cevat Çeştepe.
Sadece savruk duygular mı? Onlar, bunlar, şunlar ve kendimiz dışımızdaki içlerde, kendi içimizde bir ağacın içini kemiren, onu bitirmeye yeminli kurtçuklar dolaşır. Onların ayak seslerini duyduğumuz zaman artık bir çıkış yolu bulabiliriz mi? Hiç sanmıyorum. Çünkü boşalmış içte ses daha çok yankı yapar. Yine şiirin harika dili egemendi ve yine çok güzeldi. Kutluyorum Usta kaleminizi.
Bu tarzın öncüsü sayın şairi kutluyorum .
Sevgi umuda eşlik ettikçe......daha iyi olacağı kesin her şeyin.
Yürekten kutluyorum efendim. Yüreğinize, kaleminize sağlık...
Bu şiir ile ilgili 106 tane yorum bulunmakta