-Bu Suskunluğun Denizine-
gün gözlerinde uyanan bir deniz
parıldayan sımsıcak güneş ışıltısı
gecelerden süzdüğüm ay ışığı
yıldızlardan kaçırdığım parıltısı
..
Hiroşima da büyütemediğim çocuk
Senden sonra..........
Vietnamlı çocukları da büyütemedim
Utandırmak için insanlığı
Afganlı, ıraklı çocukları yolladık yanına
Biliyorum ki...........
..
Çukur bir ülkeyi gezdim
Üçte biri set çevrili
Kuzey denizini gördüm hırçın ve kaba
Dalgalar döver kıyıları,
Küçük bir teknede balık tutar Hollandalı.
Dağ göremezsin düz ve ovalık
..
Sen sus!
Ben kucağına bahri kondurayım
Dudak uçuklatan rüyalardan kalkmaya benzer
Ayrıntıları tekrar yaşamak için, mümkünse eğer
Neye mal olursa olsun! diye, dönüp kabuslarıma
Zamanın zembereğini dondurayım!
..
TARİH
Nedense tarih dersi ile çogu öğrencinin başı derttedir
Onu sevmeyen veya hafife alan çok büyük bir kitledir.
Yontma taş devri,cilalı taş devri ile başlanır
Zaferler anlatılırken bazan gözler yaşlanır.
..
Tek kişilikti aşk..
Çoklu acıların tekilliğinde..
Gözlerini çalan kadınlar yakalıyorum..
Asya da bir şehirde..
Sevişiyorum üç gün üç gece
..
Canım Filistin! Barış diye ölüm kaderi
Umarım çözülecek komedisine ağlıyor yüreğim…
Siyonist ideoloji buna izin vermez
Üç bin yıl eseri bu naneli masal soysuzluğu
İsrail şekildir, Batı şerhası izin vermez
Çelişkiler yumağı teoloji sefilliği
..
Kıtaları takı olarak kullanma gereğine şaşıyorum
Göğüs uçlarında afrika sallandıkça sütten kesiliyor dünya
Değerli madenlere açılan tek kuyuyken göbek çukurun
İşte tam orada özlemek bir yalnızlık projesine yataklık ederken
Babamın kör ellerine nişan alıyor mevsim
Hangi çocuk sessiz kalır bu vuruluşa diye soracakken anneme
Kısır bir yaşamı döllüyor bakışların
..
u, Güney Doğu anayurdum
hammaddenin cevheri sende
endüstri,dini islamın katmanı
mihenk taşı burada dikili
diğer bölgelerin vitamini sende
Şeyhlerin en üstünü geldi sende
misafire sofra ayranıyla balıyla açık
..
sam amcanın kulübesinde
yaşamla ölüm arasında
siyahı var kızılı var ama ille de beyaz
az mı yaktılar katlettiler köleleştirdiler
kızıl derilisini,kara derilisini
gemilerle geldiler beyaz efendiler
..
Üzgünüm kızım üzgünüm hemde nasıl bir bilsen
Utanmasam karşında ağlardım inan bana
Ağlardım ama sen beni hiç ağlarken görmedinki
Gel otur yanıma baba kız dertleşelim seninle olurmu
Ama ağlarsam sakın yadırgama anlaştıkmı kızım benim
Daha dündü sanki doğumun bak şimdi okula başladın
..
Akdeniz’de akşamüstü,
Yolcu güneş,
Başka kıtalara…
Damarlarda kan sanki ateş,
Gençlerde kördüğüm eller,
Bal üretmekte diller,
Gözler sevgi çeşmesi…
..
Ben seni yaşıyorum
Seni yazıyorum son sözlerimde
Önce gülüşünü yaşıyorum, ağlayarak
Bakışını yaşıyorum, başı eğikçe
Hissedemediğince hissediyorum
Dün gelecek diyorum bugüne
Ve yarını hatırlıyorum
..
Aşkın yasal_katili_
Ve_ruh anatomisi_
----
Can ben geldim_
Düşleri kan ikliminde
Adresim yurtsuz bir çığlık
Mevsimleri çaldılar yüreğimden
..
kötü huylu kanser gibi
girmişsin bu dünyaya
nereden atıldıysan
bir başka yerden çıktın
Nagazaki Hiroşima,
süttozundan tanıdım ilk seni
içim almadı o gündür süt içemem
..
Damarlarım pıhtılaşmış kan
Gözlerim irin
Belki lime-lime doğranmış parmak uçlarım
Dilimde tek kelime -NADIA- sana koşacağım
Sararmış buğday tarlalarında
Güneş tutulmuşcasına çarpmaklı içim
..
Okyanusları, boğazları, dağları aşalım
Avrasya etabını İstanbul’ da koşalım
Altın, gümüş, bronz madalyalarla coşalım
Şampiyonluklar için Avrasya da buluşalım.
Kucaklayalım yarışanları Avrasya da
Dünyanın incisi altın boynuzlu İstanbul’da
..
Dün gece ter içinde uyandım
Gördüğüm rüya sayesinde
Tv de Reha Muhtar şarkı söylüyordu
İbrahim Tatlıses haber sunuyor
Allah cezanızı verecek diyordu
Hiç kötü haber yoktu
Trafik kazası yok
..
Alaskada karlar,buzlar eriyor
Tusinami,kitalari vuruyor
Okyanusu ölü,yosun sariyor
Atomlar denenir,deniz dibinde
Hani nerde,insan haklari nerde?
Ne baharlar yesil,ne kislar beyaz
..
ne çiçekler topladım sana...
dünyanın dört bir yanından!
bir görsen...
ama hepsi kurudu
sadece son kopardığım, biraz açkın...
bir kaç güne kalmaz
..