AFRİKA ŞİİRLERİ

AFRİKA ŞİİRLERİ

Vahdet Mehmet Güneş

sevgimi erozyona uğratanlara!
sevgilimi benden alanlara!
sevğimi harcadığıma!
sevilmeden sevdiğime!
bulamadığım hazineye!
Yeni Zellanda ülkesine!
beni götürmeyen uçağa!
..

Devamını Oku
Mehmet Safi Sarı

[IMG]http://i34.tinypic.com/jpfw55.jpg[/IMG]

[IMG]http://i35.tinypic.com/2akiag2.jpg[/IMG]


Ört üstümü ey insanoğlu üşüyorum
Buz kesti bu ayıp karşısında yanan kum çöllerim
..

Devamını Oku
Sabahattin Umutlu

‘ edward said’e. su’ya’




sularımız buzdağından

..

Devamını Oku
Vahdet Mehmet Güneş

karasevdalılarının kalp ateşi
yanmakmış yıllarca sevgiliye
ömürleri geçiyor kül eden hasretle
bizde yolcu değilmiyiz
onlarla o ahirete
gidelim o zaman sevdalılar
belgeselde gördüğümüz
..

Devamını Oku
Ekrem Şama

Çanakkala Savaşı'nın da içinde bulunduğu Birinci Dünya Savaşı’nın başladığı 1914 yılında, İngiliz ve Fransızlar dünyayı kendi aralarında adeta parsellemişlerdi. Din ve milliyet ayırımı gözetmeksizin dünyanın hemen her yerinde çeşitli devlet ve milletleri sömürgeleri altına alarak kendi aralarında adeta bir yarışa başlamışlardı.
Bu sömürge bölgelerindeki ekonomik değerleri sömürürken, savaşla birlikte insan kaynaklarını da savaşta kendi saflarında kullanmaya başlamışlardı. Dünyanın çeşitli yerlerinde kurdukları askeri eğitim kamplarında gönüllü (!) olarak askere aldıkları sömürge bölgelerinin gençlerini, eğiterek cephelere sürüyorlardı. Bu kamplardan belki de en önemlisi, Mısır’ın İskenderiye kentinde kurdukları askeri eğitim kampı idi.
ÇANAKKALE'DE BİZE KARŞI SAVAŞAN ASKERLER
İngiliz ve Fransızlar, Avustralya, Yeni Zelanda, Hindistan, Nepal, Afganistan, Afrika, Kanada ve diğer bölgelerden gençleri toplayıp, eğitip savaş alanlarında kendi menfaatleri için kullanıyorlardı.
Ancak hemen belirtmemiz gerekirse, “Gönüllüler Orduları” adı altında topladıkları bu gençlere ve ailelerine karşı çeşitli hileler kullanarak, onlara doğruyu söylemiyor, yalan ve şantajlarla kandırıyorlardı.
Haberleşme tekniklerinin son derece ilkel olması, insanların kültür seviyelerinin de henüz çok gelişmemiş bulunması, bu tür hilelerin ve asılsız propagandaların kullanılmasını çok kolaylaştırıyordu. Batıda Almanların karşısındaki cepheye ve Çanakkale'ye getirdikleri gençlere, adeta tatile gittikleri, tatlı maceralar yaşayacakları, Avrupa’nın medeniyetini ve güzelliklerini tanıyacakları, şeklinde cazip yalanlar söyleniyor, gençler ve aileleri özendiriliyordu.

..

Devamını Oku
Fevzi Günenç

KENDİME MEKTUPLAR

ŞİİRİMİ ARIYORUM
Çünkü Ben şair olmak istiyorum

Bu yazının başlığı “şiiri aramak” olacaktı. Böyle yapınca birilerine öğüt vermek anlamına geleceğini düşünerek daha engin davranmaya karar verdim. “Şiirimi Arıyorum” dedim. Önce kendi şiirimi aramalıydım.
Şurası kesin ki, pek çok şiir sevdalısı, elindeki nesnelere bakarak yazdıklarının şiir olduğuna karar veriyor. Gerçek şiirini aramak gibi bir kaygısı olmuyor.
..

Devamını Oku
Hayrettin Geçkin

İnsan düşlerken tanrıdır gerçekten de. Yaratıcılık düşte, düş gücünde gizli çünkü. Verili olan, var olan daima sınırlayıcıdır. Sözgelimi “üçgen” sınırlı bir düzlem, “düşgen” se içine sonsuzluğu alan bir sınırsızlık. Düş insanı sonsuzluğa, sınırsızlığa ulaştırır. Eğer şiir bir dil işi, el değmemiş duyarlıklar, yenidünyalar kurma işiyse, bu düşle olanaklı; sözün yeni anlamlar giyinmesi, dilin yeniden yaratılması biraz da buna bağlı.

Bu bildiriyle amaçlanan, şiiri diğer yazın türlerinden ayırmak, farkını koymak ve şiirin bir anlatma, açıklama ve betimleme aracı olarak değil; aklın, bilginin ve dilin sınırlarının zorlanması sonucu ortaya çıkan ve insanda duyarlıklar uyandıran yeni bir gerçeklik olarak da algılanmasına yardımcı olmak. Ama bunu düşün şiir dünyasına sunduğu olanaklarla yapmak.

Şiir aslında bir sonsuzluk duygusudur. Bir sınırlanmama arzusu… Fakat bunu onun yüzüne karşı söylemek gerek. Kanımca ozan, bunu söyleyebilmek için bir takım düşlerden, düşlemlerden süzmesi gerekir kendini. Bir miktar sonra’ya yakın durması, imkânsıza sürtünmesi biraz da...

Bunu yaparken sözcüklere de çok iş düşecek kuşkusuz. Çünkü ozanın malzemesi sözcükler. Bir duvarcı ustasının taşları birbirine sevdirmesi nasılsa ozanın da sözcükleri birbirine öyle sevdirmesi gerekmektedir. Fakat sözcükleri düz ve tek anlamlarıyla bir araya getirirse düz yazının tuzağına düşer. Önemli olan onlardaki yasak, aykırı ve gizli yanları buluşturmak ve biraraya getirmektir. Şiire sözcüklerin dar geldiği anları yaşatmak...
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

6............Bir Şeyler Olacak Mutlak

‘’’’-* Yok Ediliş
'''Kadir Pırasoğlu’na: yarınımız, bıçak sırtında…''''

''''sıkıldı fikirler
namluda kurşun tedirgin
..

Devamını Oku
Ferit Teksoy

Türkmen Pamukçu,Kürt Talabani kolkola halayda
Bush halayın başında,Blair onun kolunda
Coni dizilmiş kenarda alkış tutuyor halaya
Bilmem kaçıncı demokrasi bayramı kutlanıyor Irak'ta

Filistin'li,İsrail'li çocuklar top oynuyor sahada
Merhum Arafat'ın naaşı Mescid-i Aksa'da
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Bir ülkeyi politikasıyla konuşabilmek
Toplum birimleri olarak yeterli midir?
Milli birlik bayrak yükseltmeli değil mi?
Hangi okuldan kim, mezuniyet, başarı ne ile?
Korunmayı bilmek niye? Kimdir yazar?
Ne yer, ne içer, ne eser, nerede gezer?
Sevmek, kendine güven değil miydi hem?
..

Devamını Oku
Turgay Kab

Eminimki ben
Siz hiç düşünmeden
Gururu,
Onuru,
Şerefi,
Para uğruna
yok edersiniz.
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Kaynakların, pazarların bu diyarı
Genç nüfuslu Türkler uykudayken
Koynunda yatanlara vurdurulmalı diye
Gönülleri çöküşmüş akıllarıyla geçinmeye zorlanan
Nice soysuzluğun bu berbat tarih tekerrürü
Edindiği başarıdır alnında taşıyacağı
Ey yukarı mercideki bazı zavallılar!
..

Devamını Oku
Hasan Sancak

Geçmişe bir bakalım-top ve tüfeğimiz yok
Hançer boğazımızda-düşmanlarsa birden çok
Attık onları yurttan-kovaladık İzmir'den
Yalınayak kaçtılar-bizler kurtulduk kirden
Uyan kardeşim uyan-Cumhuriyeti koru
Eğer sahip çıkmazsan-sorarlar nice soru
Vatan için can veren-hiç unutulmamalı
..

Devamını Oku
Fevzi Günenç

Arkandan ağlamayalım Abdülkadir Ateş

Yazımın başlığını “Gazianteplilerin değerini bilemediği ikinci büyük devlet adamı Abdülkadir Ateş” koydum ya, şimdi hemen soracaksınız. Birincisi kimdi? ” diye. Söyleyeyim: Cemil Cait Barlas.
Onun seçim kaybettiği yıllarda CHP Gençik kolu üyesi, çiçeği burnunda bir delikanlıydım. Yıl 1957’ydi.
Cemil Sait Barlas Ticaret, Ekonomi, Devlet Bakanlıkları yapan çok değerli bir politikacıydı. Listenin başında yer alacağından kimsenin kuşkusu yoktu. O nedenle bütün adayların dikkatlerini üzerine çekmişti.
Listenin üst sırlarında yer almak isteyenlerin onu harcaması gerekiyordu. Bütün aday adayları el birliğiyle bunu yaptılar.
Babam, akrabalık ilişkileri olan Emekli Albay Yılmaz’ı destekliyordu. O da ucuz politikaya başvurarak Barlas’ı gözden düşürmeye çalıştı. Propaganda aracı olarak onun bir davranışını dillendirdi.
..

Devamını Oku
Abdullah Bedeloğlu

Bu Nasıl Dünya

Araplar bin bir parça,
Türkler bin bir parça,
Terkedilmiş dinler, lisanlar, soylar…

Tüm dünya Müslüman’dı bir zamanlar.
..

Devamını Oku
Hasan Aktaş

minyatür güzelliklerin karanlığında büyüyen ay
afrika menekşelerini mahşere hazırlayan
bir sevdalı gibidir
ressamlarca kundaklanan sarışınlıklar
bir çağı bir çağdan kaçırır gibidir
noel çarklarının ışıklarında ölen İsa
havarilerine gazel okumuyor artık
..

Devamını Oku
Deli Mavi

Deli Mavi Sevdalar Grubunda 15-21 Eylül tarihleri arasında haftanın şairi sevgili MÜCELLA PAKDEMİR ile şiir ve yaşam üzerine bir söyleşi yaptım dostlar. Onu biraz daha yakından tanımak adına bu keyifli sohbeti sizlerle paylaşıyorum.

Bize zaman ayırdığı için Sn. Pakdemir’e sevgilerimizle…

Rengin Alacaatlı

RA: Mücella Pakdemir’in sözlüğünde şiirin anlamı nedir?
..

Devamını Oku
Ali Koç Elegeçmez

Sokağımızın üstüne
çökmeye başlayınca
gecenin feracesi
seslenirdi analarımız
bahçeden
-Oyun oynanmaz zeval vakti;
babanız gelecek
..

Devamını Oku
Hasan Sancak

İsmini unutmadım-hece hece öğrendim
Okumama hırsını-Senin sayende yendim
Okul ve sınıfları-doldurdum resmin ile
Yaptığın güzel işler-her an geliyor dile
Ben bugün hürüm şenim-hep doğuştan zindeyim
Geçmişten geleceğe-Atamın izindeyim
Yüzün gözün aklımda-heybetlisin ezelden
..

Devamını Oku
İsa Yazıcı

Uzun yılınılınlar
Baharat ticaretinin tekeli,
Hollandalı tüccarların
Elinde kalınılınmıştı.
Çünkü İndonezya ilinile
Molukka adaları,
Onların sömürülüngesiydi.
..

Devamını Oku