AFRİKA ŞİİRLERİ

AFRİKA ŞİİRLERİ

Köksal Yıldız

… Bir kitap yaz anne saçları beyazlasın,
Yüreği hep çocuk kalsın….
Dize dize umutlar olsun…
Ufacık ellerinde çicekler açsın
Hatırası hiç solmasın…! ! ! !
Öğretme gözyaşlarını
Okul kıyafetlerim
..

Devamını Oku
Ahu Öztürk

Ben çocukken bir şarkı vardı
“Bir dünya bırakın biz çocuklara
Göz yaşlarıyla ıslanmış olmasın” diye
Şimdi her yer ıslak, kan ve gözyaşıyla
Uçurtmalar çocukların ellerine
Ulaşamadan parçalanmış,
Dikenli teller minik bedenlere değmiş
..

Devamını Oku
İbrahim Yamaç

gazeteleri konuşuyorsun
ajansları, muhabir sayıklamalarını
küpür kesiyorsun ilgi kuruyorsun
kahrediyorsun borsa sarpa sarsa
sübvansiyonlara seviniyorsun
kredileri, ihracatı, benzini
hükümeti, memuru konuşuyorsun
..

Devamını Oku
Mehmet Halil

Yeni seçimlerden çıktık. Tekrar erken seçim diyorlar, bir türlü hükümet kurmak istemiyorlar. Neden?
Belediye meclislerinde her partiden meclis üyesi var. İşler de iyi kötü yürüyor. Peki, neden devletin tepesinde bir araya gelemiyorlar. Neden hükümet kurmaya gelince işler bu kadar zorlaşıyor?
Yerel yönetimlerin yetkileri yok derecesine indirildi. En önemli işler merkezden yönlendiriliyor. Çünkü yerellerde demokrasi, yani halk denetimini kurmak daha kolay, halkın sözü bir ölçüde dikkate alınmak zorunda, kaçış bundan… Merkezi yönetimler, rantı yerellere kaptırmak istemiyor.
Mücadele, 4 parti arasında gibi görülse de gerçekte ezenlerle ezilenler, sömürenlerle sömürülenler arasında… Sömürenler daha fazla kar, daha ucuz işgücü, daha fazla yağma için toplumu zaptu-rap altına almak istiyorlar. Bütün baskıların, silaha, polise, askere yatırımın sebebi bu…
Elli yaşın üstündekiler bilirler. 1980 öncesi, bu güne göre mukayese edilirse, eğitim parasızdı, sağlık parasızdı, işçiler her yıl toplu sözleşme masasına oturur, en kötü sendika bile enflasyonun altına düşmeyecek zamlar alırdı. İş garantisi bu günle mukayese edilirse var sayılırdı. İşçi normal şartlar altında ilk girdiği iş yerinden emekli olup çalıştığı her yıl için asgari bir maaş tutarında tazminat alabiliyordu… Kısacası sosyal hakları da eklenince aç kalmayacak bir yaşama sahipti… Bu demek değil ki sömürü oranında düşme oluyor… Hayır, her yıl yine en zengin %20 ile en fakir %20 arasındaki mesafe istikrarlı (Sermeye sahipleri için istikrarlı) biçimde açılıyordu.
Darbeden önce ekonomik ve sosyal haklardan yapılmak istenen kısıtlamalara (24 Ocak kararlarının uygulanmak istenmesine karşı) karşı yüzbinler sokağa dökülünce, kitlesel grevler başlayınca, zora başvurdular…
12 Eylül 1980 darbesi ile, meclis feshedildi, Partiler, sendikalar, demokratik kitle örgütleri kapatıldı ve yüzbinlerce demokrasi gönüllüsü tutuklanıp işkencelere tabi tutuldu. Yani demokrasi rafa kaldırıldı. Niye? Emekçileri daha fazla sömürebilmek için… Kısaca sorun sömürenler ve sömürülenler arasında.
..

Devamını Oku
Mehmet Akif Han

Çıkar gelirdin anzısın
Elinde kırçiçekleriyle
Demli bir çay koyardık
Bazen de şarap
Oturur saatler boyu
Konuşurduk.....

..

Devamını Oku
A. Esra Yalazan

Dudaklarını hafifçe ısırarak tebessüm eden ay, nehrin gümüşi ışığında saçlarını kınayla tarayan mahcup bir kız misali ışıldarken hayatın birbirine benzemeyen veçhelerinden kendime kocaman bir buket yapıyorum. Rastgele seçtiğim bir ânın etrafında sükûnetle hiç acele etmeden dolaşıyorum. Arzuların, hüznün, korkuların, pişmanlığın en saf haline dönmenin imkânsızlığı canımı acıtmıyor nedense, tam tersine ruhumu daha iyimser kılıyor. Geniş bir bahçenin ortasında yüzükoyun yatıp tül yaprakların titreyişini izlerken görüyorum kendimi. Geçmişin kuyusundan seçtiğim anlarla hayallerimi buluşturup onlardan yeni hatıralar yaratıyorum. Hiç durmadan aynı sahneleri dondurup başa alıyorum. Sonra biraz kırpıyorum. Beğenmediğimde yeni cümleler, bakışlar, dokunuşlar, sesler, kokular ekliyorum. Oysa o aynı kalmak için direniyor.

Kendimi aldatıyorum belki ama bu savruk hâl bilincimin kıvrımlarını parlatıyor sanki. Yalan söylemek, bilincin kökeni midir, kim söylemişti bunu? Yola devam edebilmek için anlardan damıttıklarıyla şiirler, hikâyeler, romanlar yazanlar hayatlarının hem oyuncusu hem de seyircisi olmuyor mu? Tamam işte, ben de onlardan birisi olmaya karar verdim bu gece. Biraz da varoluşun, aldanışın kıyısında duran karanlık yüzüne bakalım. Hepimiz aynı ‘yapboz’ oyununun birbirini tamamlayan parçaları değil miyiz? Hikâyesizlik ya da olup biteni hikâye edememek çıldırmak demektir, çok ağır bir yüktür. En iyisi onu ilmek ilmek çözelim, parçalayalım sonra yine düğümler atarak tamamlayalım. Rüyalarınızı küçük kâğıtlara kaydederken, gönderilmeyen mektuplar yazarken, günlük tutarken, biyografiler okurken hatta birbirinizin falına bakıp geleceği kehanet ederken yaptığınız bu değil mi zaten? Graham Greene, boşuna “Bir romancı unutmak konusunda pek çok insandan daha yeteneklidir,” dememiş. Sanırım o da unutarak hafızasını tazeleyebilen yazarlardandı. Öyleyse yaşadıklarımızı sonradan anlamlandırmamızın sırrı o büyük aldanışta değil mi? Ben sizin için şimdinin kaygan zemininden yavaşça geriye doğru kayıyorum...


“Hayat basit olduğu için zordur”

..

Devamını Oku
Hatice Elveren Peköz

AYLARDAN ŞUBAT
Siz sıcak yatağınızda kaygısızca uyurken,
Pembe beyaz hayaller içindeydiniz.
Sevgi meleğiniz düş kapınızın ardındaydı.
Melek tam giriyorken içeri,
Siz kan-ter içindeydiniz!
Oysa o, Afrika menekşesinin narinliğinde
..

Devamını Oku
Kemal Polat

Yeni filizlenen kökler
Su ister, toprak ister,
Yeni doğan çocuklar
Aş ister, ekmek ister.
Su ve toprak olmazsa
Filizler hepten kurur.
Aş olmaz, ekmek olmazsa,
..

Devamını Oku
Yusuf Uyar

Sıgara içmem ben,
Bir Deniz kıyısındaysam,
Hava güzel şarkı güzelse,
Bir de biri güzeller den,
En güzelse.


..

Devamını Oku
Musa Uzunkaya

Dünyaya ışık saçan, Türk’ün ufkunu açan,
Albayrağı tanıtıp, göğsümüzü kabartan,
Çağdaş alperen olup, kıtaları dolaşan,
Asrın dahilerine kucak dolusu selam! ...

Yüzü aşkın ülkede yüzlerce okul açmak,
Binlerce talebeyle sevgiyle kucaklaşmak,
..

Devamını Oku
Necip Zeybek

Yârab,
Yaşlı Asya’da
Taşlar oynadı yerinden,
Durulmuyor sular,
Hep dayak yiyor Arap,
Gık etmiyor,
Bu nasıl Dünya?
..

Devamını Oku
Fazilet Sayılan Peker

ikide bir gözüme sokup durmayın
yüzümdeki jilet yırtığını yılların
yanaklarımın iki yanında iki çekül
çeker durur yere doğru
kaldırdıkça dik başımı
suyunu kaybetmiş toprak
tenimde faça derin darbe
..

Devamını Oku
Sema Zincir

yeşil bir vadiden
sisleri yararak gelen
sıcacık bir güneş gibisin
dünyamı aydınlatan
kanımı ısıtan

yanık bir Afrika şarkısında
..

Devamını Oku
Cafer Gürhan

Kara Su


Yıllardır dünyayı koydun tasada
Yüzündeki kara suyun karası
Her yıl ayrı ayrı yeri yakarsın
İzindeki kara suyun karası
..

Devamını Oku
Ramazan Süt

Şimdi seni anlatsam haksızlık olur
En yanmış nesneler tamamlıyor seni
Gözlerin bir çöl yalnızlığı Afrika çöllerinde
Ellerin mutsuzluk topluyor çocukluk yıllarımda
Umarsız bir sessizlik saklanıyor sokaklarda
Hiç kimse konuşmuyor kuşlar göçüyorlar

..

Devamını Oku
Bilge Atam

Ne ela, ne kara gözlüye.
Ben aşığım, Ülkü Kıza.
Ne sarışın, ne kumrala.
Ben aşığım,Ülkü Kıza.

Ülkü Kız, uzaklarda.
Afrika ve Asya da.
..

Devamını Oku
Ahmet Tığlı

Senegal 'de bir ada Dakar 'a bakar
Kölelik biriktir Gorée
Afrika 'nın renklerine zulüm sinmiş
Çiçekler gülücüklerini yitirmiş
Zincirli özgürlük taşınır plantasyonlara
Kırbaçlı uygarlığın hizmetine.
Bir ticaret merkezidir Gorée
..

Devamını Oku
Mazlum Ünlü

Bekliyorum seni işte
Ne zaman geleceksin umurunda mı?
Ben hayalimdekine aşık oldum
-sana değil-
Acaba gelecek mi
Bazı insanlar vardır ki
Sevgisini çabuk bulur
..

Devamını Oku
Ömer Ateş

Şu kara gözlükleri takmasan olmaz
Üç beş günlük sakallarını kesmesen
O kadar dağıtmasan saçlarını

Bir yerlerden bir yerlere
Telaş içinde
Bir yerlerden bir yerlere
..

Devamını Oku
Ali Tekmil

kimi güzler kısadır
azıcık elleriyle tutarlar
bir beyaz döndürür ayazın periciğini
iglohan* başlar

yokuş da yok oluş da
aynı perdeye peşrev
..

Devamını Oku