Aramıza coğrafyalar girdi
Kalın suratlı dağlar dikildi önüme
İklimler demir perdeler gibi
Eser bir resmi rüzgar bu ülkede
Ses donuk söz sükutun buzulunda
Zindandayım mil çekilmiş iki gözüme
Vücudum kavuşamıyor özüne
Ferhatlar ve Şirinler gibi
Sen ey uzaklardaki bir destanın
Sonsuzluk kürelerini terleyen çocuk
Çıplak ayaklarını dikenler kanatırken
Kaleşnikof sesleri uğuldarken kulaklarında
İnerken şafak sancısı göz kapaklarına
Soğuk kayalarda nabzım gümbür gümbür atarken
Ayaz havalarda çocuk tenin olurken diken diken
Ben burada
Bu masa başında
Destan çarpan kalbini dinliyorum
Zikir kokan nefesini soluyorum
Ey geceleri sımsıkı özüne saran çocuk
Ey ayaklarını hayat kokan toprağa
Kök salacak ulu çınarlar gibi basan çocuk
Ey ruhun ritmini kalbinde
Soğuk Hindikuş dağlarının hür rüzgarını
Zafer şarkılarına yorumlayan çocuk
Ben burada
Bu masa başında
Fecir alevlerinin tutuştuğunu görüyorum
O kutlu günün ışıltısına yürüyorum
Ey müjdeci ey çocuk
Ey kutlu günün taşıyıcısı çocuk
Ey mutlu ey umutlu çocuk
Ey yorgun ey susuz çocuk
Önce bak gökyüzüne
Sonra yer yüzüne
Yıldırım çakışlarında yağmur kıvılcımları
Rahmet notaları yüklü bulutlar
Kanlı toprak kokusundan kişneyen atlar
Getiriyorlar yeşil sancaklar dalgasını
Açıyorlar özgürlüğün demir kapısını
Yapısını
Zaman ve mekanın ötesinden alan
Sona varmak için İlke dalan
Bir güneş eşiğimizde
Ve gelecek uyuyor beşiğimizde
03/11/1990 Malatya
Osman Balkıs
Kayıt Tarihi : 30.11.2020 14:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!