Polis tutanaklarına kirli mürekkeple
'Hırsız' diye geçti adım...
Yarından bir avuç 'Umut' çalmışım..
Suçum sabit görüldü
Defterim dürüldü
Söylediler
'Ömür Boyu' almışım...
Bir daha hiç bahar yaşamadım
Dokunamadım yaprağın yeşiline
Bu suçlu düzensiz hayatın gidişine
Zor geldi be gülüm
Bir türlü alışamadım...
Akşam çökünce
Koğuşta çay demlerdik
Sonra saz çalar, türkü söylerdik
Voltalar uzun, avlumuz dardı
'İçerdeydik'
Düşlerimizde bahar...
Küçük bir penceremiz vardı
Dolan gözlerimizle bakar
O maviyi seyrederdik...
Ara sıra oturur resim yapardım
Herkesin bir bulutu olurdu
Bir de Polis'i
Bilirsin işte
O Eylül esprisi
'Polis bizi kovalar
Biz bulutu yakalardık...'
Rüzgarsız uçurtmalar gibiydik
Göz yaşıyla bize bakarken çocuklar
Tel örgünün arkasına indirildik...
Hepimizin dışarda bir bekleyeni vardı
Sigaranın dumanında efkar
'Yine çay demler miydi kadın, nasıldı çocuklar? '
Yüreğimiz özleme cigara sarardı...
Bizim Osman
Durmadan evini anlatırdı
Süzgün bakışlarında keder
Demir parmaklığa küfreder
Sessizce ağlardı...
'Bir çıkarsam Yusuf!
Ah bir çıkarsam...' der
Gecenin kuytusuna kibrit çakardı...
...............
...................
.........................
Bir gün 'AF' çıktı....
Önce sustuk bekledik
' Gidin artık özgürsünüz ' dediler
Hiç birimiz, hiçbir şey söylemedik...
Zannettik ki artık
Umut etmek suç değil
Şiir yazmak
Bir türküye sevdalanmak güç değil...
Zannettik ki
Dokunmak sevdiğinin saçlarına
Ve koşup atılmak
Gözü yaşlı ananın kollarına gülünç değil...
Zannettik ki...
Hepimizin dışarda bir bekleyeni var..(dı) ...
...........................
..............................
...................................
Dediler ki.....
Bizim Osman soluğu hemen evde almış
Derken yüreği en kuytu yerinden yaralanmış..
Dediler ki
Karısı bir dost bulmuş kendine
Eskisi gibi pasaklı değilmiş artık,
Dikkat ediyormuş kılığına kıyafetine...
Dediler ki
Osman önce oğluna bakmış gözü yaşlı
Sonra dönmüş karısına...
Ailesi teşhis edememiş cesedi
Geldiklerinde zaten kafası gövdesi
Dağılmış odanın dört bir yarısına...
Oğlunu kabul etmemiş kimsesi
Çocuk esirgemeye bırakmış
'Zaten çalmışlardı bizden yarını' derken
Mahkemede herkesi ağlatmış...
Arasıra uğruyorum yanına seviniyor
'Dışarıda onur yok haysiyet yok
Fazla sürmez sende gelirsin' diyor....
........................
...........................
.............................
Bense hala
Dokunamadım yeşiline yaprağın
Şöyle alabildiğince özgür
Koşamadım üzerinde toprağın...
Arada bir ustanın yanına gidiyorum
Yine eski günlerden konuşuyoruz
O balık tutuyor sonra,
Ben Denizi dinliyorum
Dün seni sordu, sustum
Konuşurken gözleri doluyordu
'O deli kız nerde' dedi
'Yağmurlu geceden sonra
Bir daha hiç gelmedi..'
Sonra derin mevzulara girdik
Memleketin halinden
Gidişinden bahsettik
Bir sigara yaktı
Sonra bekledi
Elimi tuttu birden yüzüme baktı
'Evlat vazgeçme' dedi...
...............
..................
..........................
Son günlerde
Arada bir sokağa çıkıyorum
Genzimde toprak kokusu
Ve gülün kırmızısı
Bir de senin gözlerin
Mavisi cebimde
-Pencere azatlısı-
Saatlerce yürüyorum işte
Hani ne bileyim karşılaşırız diye
Belki fabrikadan çıkışta
Ya da yol üstü bir tesadüf
Döndüğün bir alışverişte...
Aklımda hala saçlarının kokusu
Dilimde o memleket türküsü
Yüreğim...
Sığmadı dört duvara gülüm
Sensizliğim...
Söyle bana,
Nerde bulut, nerde güneş
Bu hangi özgürlüğün öyküsü?
Uğur Deniz ÜlkegülKayıt Tarihi : 24.6.2005 22:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

yürekten alkışlıyorum sizi..HARİKAydı...
tampuan...+...antj...tşk.ler..
Söyle bana,
Nerde bulut, nerde güneş
Bu hangi özgürlüğün öyküsü? ...
Kutlarım..
Türk Öğer KOÇ
TÜM YORUMLAR (7)