Yorgun bir gecenin ardındaki,
Alaca şafak gibiydi doğuşun.
Karanlıktan, aydınlığa..!
Bir kış gününün ardındaki,
Güneş gibiydi sıcaklığın.
Şiirlerinle ısınıverdi yüreğimiz..!
Bir fırtına, bir bora esintisi,
Yok yok bir şimşeğin şavkıydı,
Mahmur yüreklere dolan..!
Ahh benim,
Ahhh benim gök gürültülü yüreğim..!
İki kuzulu ana yüreği işte,
Nasıl ürkmez borandan..!
Sesler yankılanır tepelerin ardında,
Sesler yankılanır yüreğinde..!
Mevsim güz, vakit ikindi,
Yüreğimde hala sıcaklığı,
Aklımda hala aydınlığı,
Güneşin..!
Bir yaz yağmuruydu esasında,
Esti geçmedi hala..!
Dedim ya mevsim güz vakit ikindi,
Sarı çınar yaprakları gibi hayat,
Sürün, sürün, sürün..!
Benim gecelerim zifir,
Benim gecelerim karanlık,
Ne kadar da muhtacım aydınlığa..!
Mehtap parlaklığında olmasa da,
Bir yıldız gibi doğ geceme..!
Edalı bir gülümseyiş, bir göz kırpış,
Süslü bir sevda sözüdür şiirlerin..!
Yok, yok,
Bir gök kuşağı huzmesidir
Yüreklere dolan..!
Kocaali / 10.01.2008
Nihat AlbayrakKayıt Tarihi : 6.2.2009 19:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!