gökyüzüne bakarken
eski kilitli defterlerden çıkartılan
bir çocuk tiyatrosu hazanı gözlerin
darmadağın, loş gecelerde
ne acılar çektin
kaç kere yıkıldı siperlerin
alıp kaygısızca verdin kendini darağaçlarına
yenildin miki hayata?
ıssızlığına bakma sen gecenin
karanlığına aldırma
aydınlık senin yüreğinde
kaç kasırgaya yakalandı da bedenin
terkettin mi son kurtuluşun olan gemini
yine de bakmadın mı çocukların gözlerine
bir hüzün rüzgarı estiğinde kimsesizliğine
papatyaların ezilmişliğiyle
sallanmadı mı yüreğin
diyorum ya sana
sevgin var senin, umudun var
bir de yüreğin; güneş renginde
üstelik sende ölümün adı bile aydınlıkken
neden böyle ağlamaklı oluşların
kendine küskünlüğün, hayata kızgınlığın niye
her sonbaharda niye dökersin
yüreğinin yapraklarını
niye salarsın bedenini ateşe
adına umut dediğim, gökyüzü dediğim
yüreği çığlık çığlık, esmer sevdam
sen de böyle susarsan
nasıl doğacak güneş karanlığa
nasıl açacak özlem tomurcukları kaygısızca
adresi belirsiz diyarlarda unutulmuş
yüzyıllık çınarlara yazılı adın
kimsesizliğin ondandır
umarsız kalışın
senin sana küskünlüğün ondandır
sen,
en aykırı ormanlarda kök salan ağaç
bir avuç umut yetmez mi seni yeşertmeye
tüm sözcüklerin anlamsızlaştığı sevdalarda
sen de mi boğuyorsun çığlığını
suskunluğu mu öğretiyorsun düşüncene
şimdi
varsıl bir yürekle bekliyorsun yarınını
her uçurum ki sana açılıyor
ve kendini kucaklıyorsun her düşüşte
sımsıkı kenetleniyorsun
yüreğindeki ayaza
ıssızlığın seni üşütüyor
dalgalandırıyor yüreğini
hep umudun sapağında vuruluyorsun acıya
ağlamıyorsun yine de
çünkü biliyorsun;
acıların gözyaşlarına sığmayacak kadar çok
geceyle ölüm arasında bir bağlaç gibi
kalsan da
sessiz bir yağmur gibi başlayacak
yaşama sevgisi
hayattan senin payına
karanlık zamanlar içinde
sabah rüzgarları gibi umutlu olmak düşecek
koşacaksın sonsuz bir yolda
sıcak bir türkü gibi
bazen yıkılacak sevginin tüm güzelliği
vaktin bile olmayacak ağlamaya
saatlerin hep özleme ayarlı
ayrılıklar bekleyecek kapında
geceyi saran hüzün olacak şarkılar
ve ağıtların sürdükçe
yıllara nehirler gibi akacak
bir çığlık kalacak yüreğinde
üstelik adresini nerde yitirdiğini
itiraf edemeyeceksin
kendine bile..
2001
Eylem BaşkırKayıt Tarihi : 23.6.2002 11:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)