İnadına çoğalan ve kulakları sağır edercesine adamı soluksuz bırakan sessizlik..Ve onca dağılmış, dört bir yana savrulmuş duyguların ortasında, ismini koyabildiğim tek şey…
Sensizlik…
Yüreğimden kopan parçaları sıvamakla meşgul zaman..Mağrur bakışların ardında gizlice saklanan..Göz yaşım, gülüşüm ve sana aldanışım..Yarım kalan bir söz gibi..Bir yanı eksik..
Adı yok bunun..Yani her gece bin yılın özlemini alıp koynuna, asırlık sorgularda uykusuz saatler geçirmenin..Zamansız yola düşmenin mesela, kaldırım taşlarında öfkenin derin izlerini bırakarak ve “giderken” bana söylediklerini cebime doldurarak, yönsüz ve amaçsız yürümenin…Şiir yazmanın, türkü söylemenin, yokluğunun suratına tükürüp, sensizliğin doğduğu her sabaha, bıkıp usanmadan küfretmenin..Biliyorum ve bu yüzden susuyorum artık..
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Sevmenin böylesi onurlu söylenişine hiç rastlamadım.Bildiğim yakarışların çok ötelerine yazılmış bu mektup.Alıp yıllar yılı saklanası ve her okuyuşta bir sigara yakımı uzaklığın anılara dağıtılışı.
Hangi aşk filmi böylesi güzel bir hikayeye ev sahipliği yaptıki bugüne dek.
Ve kaç adam yürek böylesi başı dik el sallayabildi ıssızlığa..
Keşke sonu gelmeseydi bu adresi belli şiir ve mektupların.Ama hiçbir şey sonsuz değil ne yazıkki..Belki sadece yüreklerdeki sevdalar uzanır sonsuzluğa..
Teşekkürler Deniz,bu müthiş duygu sağanağında bizi ıslattığın seri için.
Kal dostlukla.
Mehtap
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta