Beklenen kutlu nesil geliyor yâ Muhammed
Küfrün duvarlarını deliyor yâ Muhammed
Çalışırlar durmadan sağlamak için huzur
Buğulu gözlerinde hem ateş var hem de nur
Gönül bir yâr ister malı n’eylesin
Gönül gölge ister dalı n’eylesin
Gönül hâlden bilmez hâli n’eylesin
Gönül yârsiz dilde balı n’eylesin
Gönül bülbül bilmez gülü n’eylesin
Gönül yâre çıkmaz yolu n’eylesin
Sekiz sekiz on altı
Serindir çamın altı
On altıyı şöyle it
Yirmi dörde doğru git
Yirmi dört ve bir sekiz
Güllere değil ey bülbül
Aşktan aşka konup da gel
Ne gül gerek ne de sümbül
Âşıkları sorup da gel
Yanma bir gülün nârına
Elimdeki tesbihimde, gülümde
Nargilemin fokur fokur sesinde
İçime çektiğim her nefesimde
Bahar gözlüm, sen gelirsin aklıma
Bir hayâlsin, imkânsızsın, serapsın
Hoca Efendi başlamış derse
Demiş,su yoksa teyemmüm gerek abdeste
Önce besmele çekilir ve niyet edilir
Sonra temiz bir toprağa gidilir
Vurulur eller toprağa
Eller ovulur,parmak araları hilâllenir
Gözleri civitten almış rengini
Gönül kapın aralı mı Fadime’m
Sözleri bal, güzellikler zengini
Gül yüreğin yaralı mı Fadime’m?
Kestane saçların hârelerine
Bir bakışı beni alır savurur
Hilal kaşlı bir gözleri sürmeli
Sam yelleri gibi kasar kavurur
Çoban olup o gözleri sürmeli
Kıskanırım seni esen yellerden
Bir ayrılık bûsesi verseydin bana
Dudakların vedâ etseydi yine
Gözlerin bir kez “ kal” deseydi bana
O mektuplarımı yırtsaydın yine
Kalbim bir muamma, gözlerin kilit
Çanakkale vatandır, hem namus hem imandır
Hak yolunda imtihan, al bayraklı destandır
Yiğitlerin mahşeri, küfre kale o belde
İki yüz elli üç bin şehit verdik o selde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!