Oğul gel yanıma nasihat dinle
Nefse uyup ele çatma sen oğul
Karar verme asla kibirle kinle
Feleğin peşinden gitme sen oğul
Şeref itibardır kıymet bilene
Baharlara göçen turna
Bindir özüm tele doğru
Yârin gülzar otağına
İndir özüm güle doğru
Dost elinden yaralıyım
Her gün düşte gördüğüm
Saçına taç ördüğüm
Gel de bir sarılalım
Olalım biz kördüğüm
Hiç hoşlanmam cebirden
Kış geldi diyerek üzülme sakın
Kıştaki hikmeti çözersin elbet
Hele bahar gelsin, karlar erisin
Bak gör nebâtata, sezersin elbet
Her kar tânesini bir melek tutar
Gözünü yükseğe dikme sevdiğim
Elinde olana şükret ne olur
Bak ömür geçiyor, sabret kışına
Olanı biteni fikret ne olur
Ham olmadan meyve olur mu sandın
Maziye bakıp da dolar gözlerim
Anlatmak mümkün mü seni Osmanlı?
Seni anlatmaya yetmez sözlerim
Unutmak mümkün mü seni Osmanlı?
Ayasofya’m müze, Kudüs tarumar
Sen eski bir çul gibi kenara atıldın mı
N’olur söyle gözlerin nereye dalmış usta
Garipler kervanına zoraki katıldın mı
Gençliğin heyecanı gözümü almış usta
Bundan sonra hayatım hep dert ile yoğrulsun
Ona çok dil dökeriz
Bir yemek söyle deriz
Bir de I Pad alırsa
Belki bir gün öderiz
Sanki sağmal inektir
Yüz yıldır dinletilen daim aynı terâne
Ülkemizi yaptılar İslam dışı virâne
Halkın feleği şaşmış, akıllılar divâne
İman dışı bir felah olur mu sandın gafil
Yahudi çocukları kapsam alanı dışı
Önce üç çıta alıp
Altıgen köşe yaptım
Sonra kırtasiyeden
Renkli kağıtlar kaptım
Altıgen iskeleti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!