bilebilir misin sonsuzluğunu,
beyninin bir hücresine sığdırdığın kainatın?
hissedebilir misin bir parçası olduğunu,
kalbine sığdırdığın tanrının?
ve biliyor musun?
içimize sığdıramadığımız tek şey gurur.
şeffaf cam bir kavanozun içinde sanki,
tüm sevmelerimiz,
sevilmelerimiz.
illede dokunmak isteriz.
uzattıkça elimizi,
kırılır kavanoz,
güle ağla,
gül gibi,
kendi suskunluğuna
kendi kendine.
anlatma sakın kendini,
gül gibi.
ateşsin görülmezimde.
biryanın aydınlık,
bir yanın yangın.
karanlıksın gözlerimde kuyulanan
bir yanın bilinmezliğe giden yol,
şimdi sen geçiyorsun ya yanımdan,
gamsızmış gibi.
usulca,
ve dicle gibi
biliyorum,
uzaklarında öfke,
gitmek anlamlı olmalı.
sürgün gibi....
karlı bir havada
ardından bıraktıkların,
kaybolan ayak izlerinden
gittin yine...
insan hiç
kendi gidiş teranesini
kendi bestelermi?
doğadaki hangi varlık
kendini tanımlayabilmiş ki?
zaman ellerinin,
zaman gözkapaklarının,
alnının kırışıklığında sanki.
zaman onun bütün hikayesi.
babam....
bütün sözcükleri azad ettim.
keyiften mi korkudan mı bilmiyorum
ne yapacaklarını şaşırdılar.
ne gariptir
içimdeki boşluk duygusu da bitti...
I.
Yerden kaldırıp vicdanımı,
öpüp,
alnıma koymadan
kim bilir hangi duvar kenarında bıraktım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!