Adnan Kahveci'nin Katili Kim 1 Şiiri - ...

Hilmi Sancak Dedeoğlu
18

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

ADNAN KAHVECİ’NİN KATİLİ KİM 1
Bir dönem Turgut Özal’ın prenslerindendi. Eğitimini bursla tamamladığı sıralarda ABD’den Başdanışman olarak getirilmişti. Sonra da Maliye Bakanı yapılan Adnan Kahveci, Anavatan Partisi’nin en reformist ve siyaset üstü bakanıydı. Sıra dışı uygulamalarıyla ve mütevazı kişiliğiyle bir anda halkın gönlünde taht kurmuştu. Bir eski otomobili ile bir de dairesinden başka malvarlığı olmayan, yolsuzluk nedir bilmeyen, kişiye özel bir ayrıcalık tanımayan, ihale takipçisi ya da işadamlarıyla özel ilişkiler gibi konularda hiçbir şaibesi bulunmayan Adnan Kahveci örneğine Türk siyasetinde rastlayabilmek pek mümkün değildir.
Devlet Bakanlığı döneminde seçimlere “Tercihli oy” sistemini getirmiş ve siyasi partilerin aday liste sıralamaları dışında en sevilen adayların tercihli oyla meclise girmelerinin önünü açmıştı.
İleri demokrasinin bir ürünü olan “Tercihli oy” sistemini Türk siyasetine yerleştiren Adnan Kahveci, Türkiye’nin en fazla tercihli oyunu kendisi alarak bir rekor kırmıştı. Ayrıca o dönemin Refah Partili milletvekili adaylarından Recep Tayyip Erdoğan’ın gerisinde bulunan Mustafa Baş, tercihli oy sonuçlarıyla milletvekili seçilerek bir alt sıradan meclise girebilmiş. Bunun üzerine bir üst sırada ki seçilemeyen Recep Tayyip Erdoğan ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilmişti…
Adnan Kahveci, Anavatan Partisi Genel Başkanlık yarışında Mesut Yılmaz’a karşı adaydı. Türkiye’nin en fazla tercihli oyununu almış, her eğilimin sevgisini ve beğenisini kazanmış ama küresel lobi desteği bulunmayan Adnan Kahveci’nin ANAP’ın başına geçerek Özal’dan çok daha güçlü bir konuma gelebileceğini dış güçlerin stratejiysenleri de çok iyi biliyordu. Böylece ileri demokrasinin nimetlerini ilke edinmiş bir liderin aslında Türk siyasetine uymadığı gibi, Kahveci’nin birleştirici, bütünleştirici özelliği olan ve ülkenin en çok tercihli oyunu alan bir liderin Türk siyaseti arenasında yeri olmamalıydı. Ve dış güçler de zaten ileri demokrasinin nimetlerini yedirmezlerdi Türk milletine. Öfke, ayrılıklar, farklılıkların derinleştirilmesi, kin ve hep husumet istemişti şimdiye dek küresel stratejisyenler...
ADNAN KAHVECİ Mİ, MESUT YILMAZ MI?
İslam ülkelerinin iç ve dış politikalarını belirleyen, şekillendiren dış güçlerin kısa ve uzun vadeli politikalarının yerleşmesi, yeşermesi, meyvelerini vermesi için o ülkelerde Adnan Kahveci gibi politikacılara ve liderlere yaşama şansı tanınmamalıydı. Ufku karanlık, baştanbaşa yolsuzluklara bulaşmış, gerektiğinde yerle bir edilmek üzere yığınla suç işlettirilmiş politikacılar siyasi partilerin başlarında bulunmalıydı. Muhalefet partilerinin üst düzey kadroları bile hep bu şekilde dizayn edilmeliydi. Dış güçlerin aradığı kan ise Mesut Yılmaz’da yeterince vardı. Çıkardıkları özel yasalarla, suç ortağı Çiller ile birlikte birbirlerinin yolsuzluklarını aklamış ama gelecek zamanlarda Yüce Divan kendisini suçlu bulmuş. Devlet bankalarının hortumlanmasında sorumluluk sahibi Mesut Yılmaz, dış güçlerin Özal sonrası belirlediği liderdi. Adnan Kahveci ise dış güçler için çok tehlikeli, Türkiye’deki siyasi dengeleri birdenbire değiştirecek; kitleleri peşinden sürükleyecek ve kontrolü imkânsız lider ile bu yönüyle potansiyel bir tehlikeydi.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta