Sarılabiliyormuyum sana sımsıkı, görünce seni
Koklayabiliyormuyum seni doya doya
Elini tutabiliyormuyum hiç bırakmamacasına
Gözlerine dalıp seninle gidebiliyormuyum uzak diyarlara
Anlatabiliyormuyum sana seni ne kadar sevdiğimi
Ya da dinleyebiliyormuyum senin hikayeni ta en başından
Bugün benim doğum günüm
Kadehimi yalnızlığıma kaldırıyorum.
Ayrılık, özlem ve çaresizlik de masamda misafirim bugün.
Birazdan acı kaderim de gelecek elinde bir demet hüzün ile.
Onlar da solgun ışıklı odamda bana yoldaş olacaklar..
Duvarlar kirli sarı rengini,
Ben seni unuturum,
Kolay değil ama
Unuturum nasıl olsa
Bir daha hatırlamamacasına
Unuturum hemde..
Yol gösterme bana şimdi,
Seni Görmek
Bana yaramıyor
Anladım artık.
Hiç ummadığım anda
Çıkıveriyorsun ya karşıma.
Elim ayağım karışıyor
Gri bir intihar havasındayım bugünlerde..
Tadı,tuzu yok yaşamın.
Elimi attığım her yer kuruyor sanki.
Güneşin,yağmurun,çiçeklerin
Bir anlamı kalmıyor
Dünyanın rengi
Bir rüya gördüm,
Sen vardın başrolde..
İki tarafı
Keskin kılıç gibiydi rüyam..
Hiç acımadan gönlümü deşip
Deldi, geçti bir çırpıda...
Sendeydim bir zamanlar ben,
Sen de bende.
Taa içimde,
Derinlerde..
Şimdilerde,
Sen hala bendesin..
Yağmurlu bir yaz akşamıydı
Adım attığımda bu şehre,
Ayrılığın hüznü de benimle gelmişti sanki güzelim İstanbul'a.
Ne bir tanıdık vardı,ne de sığınabileceğim bir köşe.
Yer açtı bana da güleryüzüyle İstanbul,
Yer edindim,yurt edindim kendime.
Sabah,akşam aklımdasın..
Ama hep
Bir köşesindesin aklımın
Daha ne kadar sürecek bu;
Çıkıp gitsene artık,
İşin gücün yokmu senin?
Gitmem gerek buralardan.
Arkama bile bakmadan,
Apar topar gitmem gerek hemde.
Şayet dönüp
Bir kez bile baksam arkaya,
Bir kez daha görsem seni,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!