Adını Vatan Koydular Şiiri - Mucip Kına

Mucip Kına
38

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Adını Vatan Koydular

1.
Gözlerin erken doğan bir bebeğin elleri gibiydi,
Saydam, kanlı, kırılgan,
Fakat gözlerinde saklı olan bir doğu masalıydı...

Çok uzaklardan gelen bir habercinin
Şehri titreten yaygarasını dinlerken,
Kısık sesli fitneci, zalim ve kavgacı batının kardeşlerini saydım.
Yedi taneydi.

Her biri diğerinin omuzunda oturan,
Yerken bir diğerinin beynini,
Düşlerinde doğunun irfanını yağmalayan,
Yedi başlı canavarın, yedi defa çiğnediği
Yedi kıtada at oynatmış, yedi süvariyi
Tam yedi kere, yer gibiydi.

Doğu masalıydı gözlerin,
Üzerinden kanlı, muhteris tapınakçıların geçtiği Anadolu gibi,
Her parçası kanla sulanmış, her köşesinde bir cennet saklayan
Aziz topraklarından fışkıran bereketli sularını akıttığın,
Vadilerinde yeşeren kadim bir medeniyetin göz yaşları gibiydi.

2.
Şehrin habercisinin titreyen sesini bu kulaklarımla dinledim.
Batının kanlı izlerini takip ederek, Kudüs'te durayazdım.
Ah o Musa kalıplı, firavun yürekli, zavallı!
Sen sapanla taş atan çocukları, sadece çocuk mu sandın?

Yürüdüm bıkmadan güneşe doğru
Serçe yüreğimde bir yaz meltemi
Söndürecek sandım yangınları her dem çıkan ansızın çıkan yangınları
Güneş Filistine doğru batmaya durdu
Ansızın Anglosakson bir fırtınanın ibrani nefesiyle
Patladı ve patlamasından bir devrim oldu
Yürüdüm yine de güneşe doğru
Sönmüş yanardağ küllerini savuran yaz melteminden
Bir Filistin daha doğdu.

Filsitinli taş atan çocukları sadece çocuk mu sandın
Onlar ki, içtiler şehadet şerbetini bal içer gibi
Bir deniz kıyısında koşarken bıraktılar geride
Milyarlarca sessiz heykelleri.

3.
Sonra çocuklar bir dal parçası gibi savruldular kendi cennetlerine
Batının da batısında bulunan ejderhanın
Muhteris ve heveskar bakışlarına kandılar
Ansızın gelen soğuk imbatların
Anaforlarında dalgalandılar

Binlerce yağız atın ağır toynaklarıyla titrettiği toprağa
Başlarını koydular cesurca
Adını vatan koydular
Üzerinden kanlı muhterislerin geçtiği toprağın
Her karışını itina ile suladılar
Cennet pınarlarının fışkırdığı kayaların arasına
Yüreklerini koydular
Ve vatan koydular adını toprağın, kan ile suladılar.

4.
Bir Babil Sarayından ok attı göğe adam
Melekler ar eyledi alemler haya duydu
Zulmetin en derininde uyuyorken insanlık
Tahrirde Esma düştü, Aylan kıyıya vurdu.

Kıyıya vurdu çocuk olanca heybetiyle
Bir fosil balinanın dişleri kadar bile
önemli değil iken Azezli bir çocuğun
Kırk kişiyle bindiği bir lastik bot içinde
Su çekmesin diyerek kestiği örüğünü
Londralı bir efendi satın aldı dünyadan

Tahirir'de Esma düştü dünyanın kör kalbine
Vurdular yüreğinden gülerek can çekişti
" sınırsız arzuların oynaştığı bir dünya
Oysa ebedi olan baki alem" demişti.
Esma ve Azezli kız ve dahi Aylan bebe
Binlerce yağız atın ağır toynaklarıyla
titrettiği toprağa başlarını koydular
cesurca
Umudun adını vatan koydular.
5.
Ardında kızıl saçlı bir batılının
Dünyanın gözü önünde hem de eğilmeden bükülmeden
Kocaman buldozerlerin süpürdüğü kızıl saçlı batılının
Yiğitçe duruşunu bıraktılar.

Yedi başlı devin yedi kere yediği yedi kardeşten biriydi.
Yenilmedi, direndi ve soğuk topraklara
Kendi canından verdi.
O yıl doğan çocuklara Reachel adı verildi.

Mucip Kına
Kayıt Tarihi : 25.3.2016 16:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Kadir Yıldız
    Kadir Yıldız

    Muhteşem bir şiir ağzınıza yüreğinize sağlık çok etkileyici meteforlar var şu mısraya hayran kaldım "Ansızın Anglosakson bir fırtınanın ibrani nefesiyle "

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Mucip Kına