gökyüzü susuyordu o sabah
ve dünya ilk defa sana benziyordu
bir doğumhanede değil,
kâinatın tam kalbinde açtın gözlerini
gözlerin iki sonsuz göl
benim bütün boşluklarımla doldu
adını Rüzgâr koydum
çünkü esince yeryüzü yumuşardı
çünkü fısıltın bile bir ağaç dalını eğebilirdi
çünkü gelişinle
ben de yeniden doğdum
ve babalık denilen o garip mucizeye
şükranla eğildim
bir bebek ağlayınca
tanrının kulağı çınlar derler
senin ilk çığlığında
benim içimde bin yıla yakın bir sessizlik koptu
ellerin minikti,
ama geleceği tutuyordu
dudakların kapalıydı
ama kalbime cümle cümle umutlar yazıyordu
biliyor musun?
sen doğduğunda
ben ağladım
korkudan değil
aşkın da ötesinde bir şeyden
çünkü sen
yalnızca benim oğlum değildin
sen, benim eksik yerlerimin cevabıydın
yaşanmamış çocukluğumun telafisi
tutulamamış sözlerin
bir sabah tekrar söylenişi oldun
yüzüne baktım
“ben şimdi ne yapacağım” dedim
ama sen sustun
çünkü bebekler konuşmaz
ama her şeyi anlatır
ve ben o gün öğrendim
bir babanın
hiç konuşmadan nasıl konuşabildiğini
adını Rüzgâr koydum
çünkü bu dünya
sana alışmalıydı
ve sen, ona değil
çünkü seninle
her şey yeniden anlam kazanacaktı
oysa ben…
hep eksik, hep biraz yarım kalmış
bir adamdım
ama şimdi tamamım
çünkü içimde bir şey
sana doğru eksiliyor
ve bu eksilme
beni tamamlıyor
sen uyurken
ben seni izliyorum hâlâ
çünkü uykun
bütün savaşlara karşı bir barış antlaşması
çünkü nefesin
bir şiirin en güzel yerinde yapılan derin susuş
ve ben biliyorum
bu hayatta ne varsa güzel
seninle anlam buluyor
Kayıt Tarihi : 7.7.2025 09:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!