Ben seni adını anmadan çağırdım içime.
Rüzgarın dokunduğu ilk yaprak gibiydi kalbim;
umutla gerilmiş, ürkek ama diri…
bir nefeslik bahar kadar taze.
Yağmura değmemiş toprak gibiydi içim,
suskun... kurak...
ama bekleyen.
Her şey sendin adını dahi duymadan,
senden yana bakan…
Şimdi söyle,
kim böyle sever hiç bilmeden?
Henüz kırılmamış bir sessizlikti kalbim,
adı konmamış bir başlangıç gibi...
dilsiz, derin,
ama içi içini yiyen...
Bir dur...
filizlenir gibi oldum,
içimde bir kıpırtıyla...
ve artık biliyorum:
Bazı sevgiler konuşmadan büyür.
Sadece bakınca anlaşılır ya hani işte, öyle.
Belki de bir bekleyiştir bu...
zamanın bile unuttuğu bir köşe.
Ama ben hâlâ ,
evet hâlâ,
seninle başlıyorum her cümleye…
Duymadım sesini,
ama ezberledim seni.
Gülüş ihtimaliyle ısıttım en soğuk yanlarımı.
Adımlarını işitmedim belki,
ama...
her gelişinde içimde bir kapı aralandı.
Ben seni,
sen bilmeden çağırdım içime.
Bir duanın içinde sakladım adını.
Geceyle yazdım seni,
ve sabaha bıraktım…
Çünkü...
gülüşlerine ömür verilir,
bir tek gülmen bile yetiyor
karanlığımı aydınlatmaya...
Sen güldüğünde,
ben yeniden başlıyorum hayata.
İnan...
yeniden doğmak gibi bir şey bu.
Bil ki ben buradayım,
sessizliğin en derin yerinde.
Cümlelerimden bir yuva ördüm sana üşürsen,
içine sığın diye…
Yeter ki gel bir gün…
gözlerinle doğsun içime sabah.
Ben seni beklemekle yorulmam.
Çünkü bilirim,
beklemek sana çıkan tek yoldur.
Yoksa ben,
seni yitirmekle
unuturum kendimi bile yaşamaya...
Şiir - bedengi
Be DengiKayıt Tarihi : 28.8.2025 17:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!