Evliliğin boğulmak gibi bir anlamı olduğunu bilmezdim bir zamanlar. Pembe panjurlu evlerin yer aldığı cümlelerde mutlu olurdu karı koca.
Henüz doğmamış çocuklar üzerine açılan muhabbetlerde tatlı, ürkek ama hep güzel didişmeler yaşanırdı konacak isimler üzerine ve hep kazanan ben olurdum düşlerimde...
Düşlerim düşüşlerim oldu!
Nedenini nasılını bilmediğim bir yokoluştu yaşadılarım...
Ben mi değiştim, zaman mı... ya da zamanla birlikte ben mi?
Geleceğin kaybolmak gibi bir anlama bürünebileceğini nereden bilebilirdim ki bir zamanlar...
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta