Yüreğinden yaralı bir kadın tanıdım ben,
Akları kirletilmiş hayatın gergefinde…
Dalgalı saçlarını, fırtınayla taramış,
Tebessüm yalanına sarılmış her seferinde.
Onun adı Esra…
Makyajlayıp örtüvermiş kanayan yanlarını
Acıyan taraflarını, kahkahaların arkasına saklamış.
Oysaki ne de çok ağlamış.
Sahte gülücüklerden kurtul desem!
Dinsin bağrındaki acı, yetsin desem,
Bunca çekilmezlik bitsin desem
Artık gerçekten gül desem, gül, gül Esra…
Sevmeyi hep denemiş!
O sevdikçe, sevilenler kıymet bilmemiş.
Soğuk kalpli insanlar sarmış etrafını,
Sevgiyi, ten temasından ötesine götürememiş gafiller!
Oysaki dokunulmadan sahiplenilmeyi beklemiş Esra.
Uzatmış ellerini, büyük bir ümitle açmış avuçlarını,
Samimi bir yüreğin konup gelmesini arzulamış.
Ama her seferinde, aşk yerine, kor koymuş sefiller!
Bir ateş yakılmış,
Alev alev yangın göğü kaplamış,
Ateşin ortasında yanan incecik dal Esra…
Onca hayal kırıklığından sonra;
Artık, aşka ve sevdaya inancı kalmamış
Yine de devam etmiş tebessümler dağıtmaya,
Her suskunluğunda, “ben yaşamak istiyorum” diye haykırmış…
Gördüğünü zannedenler sadece bakmışlar ona.
Gözlerinin derinliğine inemeden,
İçindeki haykırışa kulak veremeden,
Günü kurtarmak telaşıyla, anı yaşamışlar.
Sigaranın dumanını, iki kadehin tokuşmasını,
Üç beş söz lakırdısını, paylaşmak sanmışlar.
Ve her kalabalık anda, Esra’yı unutmuşlar.
Yalnızlık çiçeğinin poleninden doğmuş,
Hüzünlü demlerin peteğinde, bal Esra…
Hayatın ağır yükü altında, yorulmuştu Esra iyice
Ve artık, bir dayanak bulmalıydı kendine.
Soğuk kış gecelerinde, yüreğini ısıtacak,
Korkulu düş gördüğü anlarda omzuna yaslanılacak birini.
Bulamadı gönlünün istediğini,
Ve seçmek zorunda kaldı birini.
Artık “biri olsun” diye yaptı tercihini.
Duygularına hitap etmese de, şakımasa da bülbül misali
Şair ruhlu, endamlı duruşlu olmasa da,
Biri vardı artık yanı başında…
Belki heyecan duymuyordu ama
Bir nefes olmuştu, “Can” olmuştu,
Taze bir kan olmuştu yalnızlığına.
Aşk diyarından gelip, deruni duygular taşıyan,
Menzile kilitlenmiş seyyahın uğramadığı yol Esra…
Bindiği geminin, ummanlara açılmasını hep bekledi,
Ama ne var ki; beklenenle, yaşanan aynı değildi!
Demek ki bu diyarda gerçek aşk yoktu!
Ve belki de ötelerde aramalıydı…
Tevekkül şurubunu içmek istediği her anda,
İçinde bir çığlık kopuyordu.
“Böyle olmamalı”,
“Bu dünya bu kadar kirlenmiş olmamalı” diyordu derindeki ses.
Bu kadar amaçsız, bu denli çıkarcı,
Böylesine eğreti durmamalıydı insanlar…
Bir yerlerde, belki dünyanın diğer ucunda,
Belki kaf dağının ardında,
Ama olmalıydı gerçek sevenler.
En azından, tozlu rafların arasında kalmış bir kitabın kahramanı;
Aşk adına, ölümü göze alabilecek, civanmertliği taşımalıydı…
Gerçek yaşam filminin, en ağır senaryolarında,
Horlanan, dışlanan, ezilen rol Esra…
***
Kayıt Tarihi : 13.1.2013 17:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!