Yeniden doğmak
Ey sevgili, seni düşünürken bir huşu indi tepeden, elim ayağım kesildi yaşamdan.
Güçlü bir el beni derinlere çekiyordu,
''dur'' diyemiyordum.
İçim geçmiş olduğum yerde; kapı çalıyordu, uykuyla uyanıklık arası duyuyordum.
Açınca, biranda kokun odaya doluyordu.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
tebrik ederim .
ben öyle uzun uzun şiir okuyamam.
ama bir baktım bitti..kısacık mış. ve ne güzel.
Kaleminize ve gönlünüze sağlık. İnsan aşkı tatmadıktan sonra, boş yaşamış sayılır. Kutlarım. Selamlar...
tek kelimeye harikaydı kutlarım. -Gizlemiyordum ve sen sessizce beni izliyordun.Konuşmanı istiyordum çünkü sen konusunca dünya susuyordu ve hiçbir söz susuşun kadar yaralamıyordu beni.Eğilip muhabbet çeşmesinden bir tas su veriyordun.Ben kana kana içiyordum... - başarılarının devamını dilerken o kaleminizin güçü hiç tükenmemesi dileklerimle.
Hikayeyi okudum ....
Hani bazen uykusu kaçar ya insanın cümleleri devşiririz rüyayla uyanıklık arasında, gerçeğe yaslanmıştır imgelerimiz çoğaltırken düşüncelerimizi ....
Bir sevgili var hikayenin içinde yarı gerçek.. Adem'in kaburgasına tutunmuş, olmakla olmamak arasında hikayenin ortasında bin hayal biraz gerçek .....Bir şiir var hikayenin içinde dizelere sığmamış...Ve güzel bir rüya güzel bir yazıya uyanıyordu , yine dolu dolu , yine kalemi onurlandıran ......sevgili Nimet ne çok şey var söyleyecek yazdıklarına, ama yazının aşk makamını bozmayalım, yalnızlıklar mahrem kalsın .........
Seviyorum kaleminden düşen bilgilerin ezgiye dönüşmesini, hokkası aşka bandırılmış, döne döne .......
Rüyaların nedeni var mıdır? Mutlaka vardır ama bilgimiz ve algımız sanırım yetemiyordur......
O yüzden 'öyle bir rüya gördüm ki' diye başlarız söze... Kendimiz de şaşarız zira... Yaşamın içinden geçerken, fark etmeden çekilen bir resimdir, eşsiz bir manzaradır zihnimizin derinlerine işleyen...
Bir gece ansızın çıkıp gelir işte...
İnancın gözardı edilmediği yeniden dirilişin rüyasıydı sanırım yazıya düşen... Diliyle, kurgusuyla çok hoştu...
Kutlarım Nimet Hanım...
aşkı ve anıları saklayabilmek ve onları yaşatabilmek kalbin işidir.. ama ölümsüz kılabilmek için bir kaleme ihtiyaç vardır... aşkın ve anıların ölümsüzlüğüne adanmış yazınızı kutlarım nimet hanım.. saygılar sunuyorum..
Birden üç güvercin yükseldi rüyamın semalarına.Biri hayale,biri mutluluğa,biri de umuda...
çok harikaydı
Gökten üç Elma düşmüş, biri anlatanın, biri dinleyenin, biri de prensle prensesin başına diye biterdi çocukluğumda okuduğum masallar... Keşke yeniden doğabilseydik Adem' in kaburgasından...Hoş bir deneme yazısıydı. Kutluyorum Nimet hanımcığım.İçtenlikle ve sevgimle...
Nimet hanım çok duygulandım, ne güzeldi, bazen olur öyle değil mi? Rüyayla gerçek arası uykuyla uyanıklık arasında bir yerde neler olmaz ki...Sanırım sevdiklerine uzun süre hasret kalmış son zamanlarda hep hüzün yoldaşı olmuş olanlara, Tanrı'nın bir armağanı oluyor böyle güzellikler. Hani hep öyleymiş her şey yolundaymış gibi bir hafiflik duyar ya insan işte öyle...Her zaman derim yorum yazmak daha zor diye..Ben bu değerli yazınızdan böyle duygularla ayrılıyor, sizi çok tebrik ediyorum. Sonsuz selam ve sevgilerimle hayırlı akşamlar...
Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta