Bana bir masal anlat baba içinde çocukluğum kayısı ağaçları üzüm bağları...Bir masal anlat bana oyuncak arabam salıncağım topum...Bir masal anlat bana yemyeşil gözlerinin ışıl ışıl parladığı bayram sabahları...Bana bir masal anlat elimden tutmuşsun yine camiye karşı oturmuşuz.. Bir masal anlat bana uykum gelmiyor bu gece küçük kızına bir masal anlat....
Bekliyorum... Bu arada gelen mesajlara cevap veremediğim için özür dilerim. Zaten sohpet havasında olduğu için gerek kalmıyor.Okuyanlarla bir bardak çayımızı paylaşıyoruz her sayfada. Şanş hep yüzümüze gülse;hava pırıl pırıl güneşte parlıyor. Biraz olsun rahatladım.
En başta sözleşmiştik. Çaylar benden şekerler sizden.
Benim çayım güzel olur. Güzel olmazsa zaten ben de içmem olmamış derim . Kabı temiz olacak. Demlediğiniz suyu iyi kaynatacaksınız ki pırıl pırıl olsun tortusundan ayrılsın. Hayat da böyle. Acılar fazlalıkları attırıyor ve pırıl pırıl bir renk çıkıyor. Acı hayatın gerçeği.Acılar demlendikçe mutluluklar ortaya çıkar. Taşkınlık değil mutluluk.Mutluluktan da kimseye zarar gelmez.
Yorgunum...Çayımı bile içerken yorgundum... Nasıl bir demlenme gerek siz düşünün. Birazdan bir demlik daha ve demleneceğim çayımla birlilte. Bahar bana iyi geldi. Bir de çiçekler açınca görün bendeki sevinci. Sanki mimarı benmişim gibi o nazendelerin öyle seviniyorum ki. Hele kokuları.Ahh ah her mevsim güzel de bahar bir başka. Şiire tövbeliyim. Yaktım hepsini. Ama bir kaçı ezberimde. Bir bahar bayramı yazmıştım kendi baharımı beklerken. Çok kış geçti ondan sonra ama...Neyse:
Beklenen Bahar
Çok zamandır eller açık diller duada
Beklenen bahar gelen sen misin
Artık yerimi ve haddimi biliyorum. Bazen olur ki yalan nedir bilmeyince kul hakkı yemeyince işini iyi yapıp her kademeden ve çevreden takdir alınca her türlü kesimden aşırı zengininden fakirine ahbabın olunca...nasıl denir özgüvenden ziyade doğru anlatım hayat hep böyle zannediyor insan.
Benimkisi hayat tecrübesi ve tecrübesizliği. Artık el bağlayıp boyun bükmeyi öğrendim. Ortayolun en güzel yol olduğunu. Harkulade işler sergilemiyorum artık. Yükseklerde yer tutmak zor ve zahmetli. Bana göre. Hep genel yorum benim hakkımda aa ne kadar zekisin. Belki de duygusal zekam güçlüydü ve doğru adımlar attım. Böyle bir zeka gurubu var mı bilmiyorym ama sosyolojik açıdan tecrübesizdim. Bana büyüklerim ve arkadaşlarım da öğretmedi. Belki de bildiğimi zannettiler. Hayat böyle bir şeymiş. Geçmiş olsun bana. Sofinin dünyasında der ki bebek tavşanın tüyleri arasındadır. Büyüyünce ordan çıkar ve gerçek dünyayı görür. Ben anne olduktan sonra çıktım ordan. Ve manzarayla yüzleşmek kolay olmadı.Şimdi olgun ağırbaşlı başaklar gibiyim.Şerefimizle haysiyetimizle namusumuzla.
Neye mi?Koşturmacaya. Ne kadar mümkünse. Hayatın en güzel anları fotoğraf karelerinde kalıyor. Bense koşturuyorum. Nereye niye kime?Gerçi çalışan bir bayanın yardımcısı da yosa hayatı koşturmaca.Instam gitti. Canım sıkkın. Televizyon izlemiyorum dört yıldır yaklaşık. Evde de yok. Oğlum da izlemiyor.Tek eğlencemiz gitti. Neyse. Uyuyalım hiç bir şey olmasa sabah olur şairin dediği gibi...
Boşver.... Demlensin çaylar. Gönlüme mühür vuran hain murad alamasın. Ben sevecek bir şeyler bulurum. Varsın sahip çıkmasın Allah var sahibimiz.
Gün gelir tatlı bir nine olur ve hala çayımı içerken güler geçerim...
Bu gün cüretkar bir adımla karşılaştım. Ya çok merak ediyorum insan hatasını ne zaman farkeder. Suça varan hatalar nasıl telafi edilir. Kapıyı kapattıktan sonra zorlayanlar ne için zorlar. Pişman olduğu için mi daha çok üzmek için mi? Buna benzer bir olay yaşamıştım geçmişte. Pişmanım deyip en alçakça tuzağı kuran... Dertliyim dostlar. Biraz sonra unuturum günlük hayatıma dönerim her zamanki gibi Allah cezasını versin der geçerim.
Niye kime yazdığımı bilmediğim bu şiiri sevenlere armağan ediyorum....
Ya Eyyûb ol sabret,Ya Davûd ol inlet;
Boynu bükük lale gibi Allah de,medet!
Aşkı büyüten su acı ilahî kudret,
Seni sevdim seveli bitmiyor hasret!..
Hala radyodayım...Saçıma.diyor karlar yağdı boşuna yaz beklemek...
Öyle midir?Bu gün cevaplar bende yok. Saçıma evet karlar yağdı. Boşuna mı yaz beklemek.Ki biz baharı bekliyoruz. Dua çok önemli. Eksik dua insanın mahvına sebep oluyor. Bazıları beni kınasa da aldırış etmiyorum. Yaşama sevincim ve umutlarım hep genç kalacak. Kalmak zorunda. Yüzleri pembe beyaz iğne oyalı örtü takan mis gibi neşeli bir ihtiyar olmak istiyorum. Gençken herkes güzeldir kendince. Yaşlandıkça içi dışına mimiklerine vurur. Bu sebeple çok dikkat ederim.Güzel yaşlanıyorsa o insan güzeldir.
Varsın yani ak düşsün. Nolucak.
Yıllar önce şöyle bir kanıya varmıştım.Insanlar isteyerek kötü oluyor.Elinde güç var ama bişeyler yapmıyor.Parasıyla hava atıyor. Özür diliyorum... Sadece bu kadar söylicem. Şimdi anlıyorum ve o makam para ve şöhretin namusumu ailemi şerefimi koruyacağını biliyorum...Özür diliyorum.Tabi sevgiyle imanla sağlıkla .Amin.
adnan bey şiirinizi beğeni ile okudum beğeni ile yorumlamaya çalışıyorum şiirlerinizin hepsi güzel hepsi beğenilecek gibi sizde benim antoloji sayfamı takibe alarak şiirlerimi beğeni ile okuyup yorum yaparsanız sevinirim ali torun şair ve yazar