İster görenek deyiniz. İster uygarlık deyiniz. İnsan ne gördüyse atasından görür, onu yapar yaşadıkça. Yani insan atası kadar insandır önce. Atasından ötesi eğitim. Birilerinin dediği gibi, “eğitim şart” yani..Eğer biraz geliştirebiliyorsa insanlığını, ne mutlu ona. İnsanı takdir burada gerekiyor. Şeker krizindeki hastasına dekstroz serum, hipertansiyonu olan hastasına da isodril serum veren takdiri doktor değil. Söz konusu adam gibi adamsa takdiri ilahi değil, takdiri insan.
Sıkılmak, sıkışmak, rahat olamamak. Çoğumuzun başına gelmiştir misafirliklerde. Aç iken acıktım diyememek. Kuş tüyünden yatak serilse altımıza, diken üstünde yatıyor hissetmek. Uykusuz geçen gecenin ardından yorgun ve bir araba dayak yemiş gibi kalkmak yataktan. Dahası tuvaletin nerede olduğunu yüzümüz kızararak sormaz mıyız, ev sahiplerine. İşte Avcı Mustafa’nın başına gelenler de bu türden olaylardır.
UTANMAK ÜZERİNE
Utanmak.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.