ADAM GİBİ ADAMDI (HİKAYE)
Ilık bir sonbahar rüzgârının gönüllere ferahlık veren, tenleri tatlı dokunuşlarla gıdıklayan bir günde, güneşin günün son saatlerini keyfince geçirdiği saatlerde Erzurumdan Ankaraya esrarını içinde taşıyan bir yolculuk başladı. Seyir gecenin içine, karanlığına doğru ilerliyordu. Issız tenhalıklardan, tepelerden ve ağaçlıklardan kimi zaman çakalların hüzünlü şarkıları, kimi zaman sırlara salan gece kuşlarının gazelleri, gizemli ses karışımları, romantik ayı ve parlak yıldızları üzerinde taşıyarak şarıl şarıl akan ırmakların ve derelerin aşk şarkıları, yerleşim yerlerinde, viranelerde ise köpeklerin aya karşı, geceye karşı, kırık kalpli ulamaları belki de yalvarışları zifiri karanlığa ses veriyordu. Bazı sesler nakaratlı seslerle yürüyen ve havaya soluyan rayların sadık dostuyla geceye renk katarken bazısı hüzünlendiriyordu.
......
...
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta