ADAM
Karım dediği toprağa baktı adam
Boynu bükük ama gözler ışıltılı
Ne verirsen bire on aldığı toprağa
Çocukluğu geldi aklına anası babası atası
Buğulandı gözleri
Badem ağacı altında geçmişten kalan izleri
Hatırladı bir, bir bu gün gibi
Büyüklerinin İzleri vardı
Sözleri vardı her yerde
Hayalleriyle havada uçuşan
‘’ Koşma oğlum terlersin hasta olursun bak demedi deme ha’’
Yankılandı sanki o an babasının sözleri aklında
Uzun dimdik güçlü kocaman adam gibi adamdı mağrurdu
Görüntüsü ardında dağ gibi gönlündeki yumuşaklığı
Sımsıcak yumuşacıktı sözleri kelimeleri bir, bir
Hele anası su testisiyle elinde belliydi yorgunluğu yüzünde
Yaşlanmış gayretliydi hala dirençliydi toprağa
Damarları çıkmış ellerin de bir tas su
‘’ Haydi iç oğlum çok koşturdun etrafta hem dinlen hem de için serinlesin biraz ‘’
Sözleri ta yüreğimde kıpırtısını artırdı benliğimin derinlerinde
Hiç yorulmazdı görmedim ‘’ yoruldum yada of ‘’ dediğini
Babama çocuklarına tarlaya bahçeye her yere yeterdi yetişirdi
Çok narin kadife gibi bir kalbi vardı dayanamazdı istemez bizlere bir zarar gelsin
Yüreğinin hopladığını hissederdim hayat çizgileri çoğalmış yüzünden
Heyecan olduğunda ellerini göğsünde birleştirir ‘’ Aman Yarabbi çok şükür
Verilmiş sadakamız varmış’’ der rahatlatırdı kendini
Yüzündeki acıma hissini gülümsemeye çevirerek
Ne zaman yanımızda ayrılır hiç görmedim
Zaten fark ettiğimizde elinde yufka ekmeği içinde
Yeşil soğan domates birazda tulum peyniri sarılmış dürümle gelir
Diğer elinde bir tas içecek
‘’ acıkmışsınız der ‘’dürümün katıksız yerinden bölerek
Hiç ayranımız eksik olmazdı evimizde buz gibi köpük üzerinde
İçerken iz kalır dudaklarımızda gülerek silerdi ellerini uzatarak
Yumuşak bir tül gibi nasırlı olmasına rağmen elleri
Babam hiç durmaz bulurdu her zaman kendine nasıl olsa bir iş
Tellere küçük içi boşalmış konserve tenekeleri bağlar
Bakardı geriye çekilerek bir sağdan bir soldan
Çok düşünürdü çok, atacağı adımı önceden
Başından hiç çıkarmadığı kasketine dokunarak
Gölgede bile çıkarmaz onunla bir bütündü sanki
Ara sıra damarlanmış sol eliyle çıkararak kasketi
Sağ eliyle silerdi sıyırarakalnından terleri
Fazla yoktu paramız anca kendimize yeterdi
Kıt kanattı geçim yoksulluk üzeri
Ama sevgi aydınlığıyla ışıl, ışıl zengindi evimiz
Bayram günüydü unutamam o günü
Birinci bayram sabahı erken uyanmış
Hatta bayram sevincinden hiç uyumamıştım
Yeni alınan bayram giysilerinin üzerimde nasıl durduğunu giymek görmek için
İçimdeki sevinç yumağıydı bir birine dolanmış halde
Beklerdim babamı camiden gelip bana para vereceği o anı
Koşardım kapıda duyunca ayak seslerini
Öptüm ellerini sarıldım uzun güçlü kollarıyla kaldırdı yukarıya beni
Öptü yanaklarımdan başımdan gözlerim içine bakarak
Düşünceleri sanki yüzüne vurdu birden
Yaralı gibi geldi duruşu dolu, dolu olmuş gözleri gözlerimden kaçırarak
Yere bıraktı beni yine başımı okşayarak
Sesi titreyerek
‘’ oğlum ‘’ dedi gelmedi gerisi
Boğazına bir şey düğümlenmiş gibiydi konuşamadı
Sedire yaslandı başından çıkardı yan tarafa bıraktı şapkasını
Eksik etmezdi sigarasını yanından hiç ayırmadığı
Taşlı muhtar çakmağını çakarak sigarasını yaktı iç çekerek
Derin bir nefes aldı anamın gözlerine bakarak
‘’ Hele bak gör sen şu hasadı bir alalım topraktan’’ dedi ve sustu
Ah anam ah yetişirdi hep dara düştüğünde babam
Kurtarırdı Sanki alıcı bir kuş gibi elinden koparıp alarak laflarını
Ah anam ah hayalimde babam , sen yakınlarım yakar içimi eksikliğiniz
Hala içimde deli bir dere gibi akarcasına coşkun
Dökülürcesine sert yüksekten
İşte sevdiğim toprak
Anamı babamı hayallerimi benden alan
Hayatımı verdikleriyle yaşatan toprak
İşte o adam benim babam
hamtunay – 2604171149 / A.K. Bahçe
Hamdi Aygündüz
Kayıt Tarihi : 30.7.2021 14:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Adana da etrafı koca koca apartmanlarla çevrilmiş ekili bir alanın sahibiyle her tarafın bina olmuş neden sende bu toprağını satmıyorsun dediğimde yapılan bir söyleşi neticesinde kaleme aldığım duygularım
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!