Sana da bana da adalet gerek
Unutma ettiğin sana kar olmaz
Ne kanması kasten yaptın bilerek
Unutma ettiğin sana kar olmaz
Mazlumun gücü yok ezmesi kolay
Alaylı, alaylı gezmesi kolay
..
Hic durrdurak bilmeksizin durumunu düzenini icine gömüldükce daha sagir duyarsiz ilgisiz umarsiz kendi basinabuyruk keyfibilirligin könesine ve karanligina gömülüp kat kat kabuklara derinleserek duvarlasan ALMANYA, sagladigi her türlü gardiyan garanti kolacanligini hicbir zaman hicbir kosulda kendine yeterli görmeyip sürekli ve daha cok izleme gözetleme baski takip fislemeleri kadrolastirip kayit altina almakta…
Nitelikli Cümbürcahil talim terbiye ve teslimati icin…..
Gerek disiplin düzeni demokrasi olsun, gerek herkesin ayni düsünüp giyim kusamda farkli kostümlerle insanlik serileyen sezon seansligi degiskenlik cesitliligi olsun, gerek bilim teknoloji dehasi usta ciraklik görünümünde bakimli cilali tikir tikir calisan makine mekanigi ilgisiz iletisim agi olsun veya bütün bunlarin toplaminda basaridan basariya didinip cirpinmada hicbir zaman huzur yüzü görmemeye sinir tanimayip kendisiyle hic yetinmeyen grafik bagimlisi ve günlük fatura ödeme yarisina kapilmis otomatik isler calisir egitimli donanimli kadro güdümlülügü olsun, herseyi güttügü maksada uygun üretip egitip donatip isler calisir hale getirdigi oranda bicilmis fiyatlar degerinde ederi vardir önden cektigi lokomoif modelciligiyle dünyayi pesisirasindan kendi meziyetine cekip sürükleyen Almanya`nin..
Mümkün oldugunca anlamini icerigini yitirmis kelime katilliginin uzman ustasi olarak, yasam bütünlügü bozulmus INSAN DEGERSIZLiGiNi sorumluluk sevgi saygi onur irade paylasim adalet akil vicdan özgürlük ilgi iletisim kültür kararlilik cesaret egitim bilinc bellek aidiyet tutarlilik….gibi sayisiz ve sinirsiz vasiflardan yoksunluga azaltip tekillestirerek öne cikarilan herhangi bir degeri diger bütün insani insan kilan seyler namina bütün ihtiyac ve gereksinimleti karsilayan olarak perdeleyip örter gizler saklar demokrasi adiyla karanligina gömer ki….kullandikca bir yerden sonra tekillestirdigi herhangi bir insani degerin bile kendini anlamlandiran tanimlikta yük özellik ve icerik tasiyacak kadar ne hükmü kalir ne de degeri.
Makyevelli`nin niyeti güdülen maksada giden her yol mübahtir mükemmelcisi Yuro-amerikan gözdesi Almanya…isledigi soygun vurgun sömürü adaletsizlik gelir dagilimi esitsizligi ayrimcilik dislayicilik gibi gibi haddi hesabi olmaan SUCLULUGUNU, toplum düzeyinde kendisiyle hayati arasinda kapanmayacak derecede kopuk bölük pörcük soguk boguk bulanik sinik cekimser korkak uzak silik soyut ve karmakarisikliga örtbas mesafeler birakmis breylere korkunc derecede kendini hiclige denk sayip kabullenen yalnizlik yenilmislik caresizlik ve kimsesizlik yontup yükleyerek icinde kivrandirdii seyi hicbiryerde hicbir pahaya kolay kolay bulup erisilmeyen emsalsiz demokrasi, itirazi olan her tepkiyi ise asilik tembellik yipraticilik veya teröristlik olarak adlandirir.
Adlandirdigi TEKiL degerler üzeri hormonlastirip irilestirdigi kimyasal nitelikli zemin ve tavan büyüme genislemeli soyguna sömürüye adaletsizlige dislamaya asagilamaya tutsak özgürlüge ve egitilmis cümbürcehalete alabildigine bünyesinde cogalip artma zenginligi veren kutsanmis demokrasisini Almanya, dosya dolusu suclandikca daha cok afyon yalan tezgah oyun hile firildak festival kostüm ambalaj hastalik salgin korku kaygi endise baski siddet tehdit yildirma ve sindirmelere basvurdugu yetersiz kamasi halinde her türlü ölüm zulüm yol ve yordamlarina basvurmayi….yine demokrasi diye niteleyip adlandirir. Ve bu topragi heran sayisiz HiTLER hortlatacak olan tava hazir tutulan kivamdan getirdigi kazanim kök icgüdü kaynak ve temellilikle, dünyanin her tarafinda mahkumu heveslisi alicisi talibi bulunan planli projeli yagmalar yikimlar isgaller bunalimlar azdirip kudurtarak böylesi tekil degerler kundagindan peydah KUTSANMIS DEMOKRASi´sini piyasalayip pazarlar.
Yani ülkemizdeki yüzyillar birikimi bir niyetten sürükleyip getirerek günün kosullarina güncellenmis BASKANLIK meselesi hic de kendi dinamiginden dogmais olusbitisiyle, ne tesadüstür ne de gelip gecici siradanligi vardir …
..
Yaşanmamış zaman ömürden midir
Feleğin dişleri demirden midir
Başlamadan bitti yaz da bahar da
Bu adalet bilmem yerinde midir.................
...................................................
..
hayat dediğin nedir ki; benliğine at koşturmaktır
kimileri şerefsizliğe zulme açgözlülüğe
kimileri ise adalet eşitlik özgürlük ve aşka
..
Gâfil olan ben isem bunda dalâlet yoktur.
Bahçemde ötmeyen bülbülde asâlet yoktur.
Vûku bulan hükümler bana hak doğurmalı
Değilse bu düzende asla adâlet yoktur.
..
Tövbe ile sunulan nimettir, İslamiyet
Temelinde adalet, içtihat, kıyas ve nas
Aczini bilmesidir kulların, teslimiyet
Münafıkta ihanet, Mümin’de halis ihlas
Korku yoktur onlara, ancak nârından halas…
..
Bir kuru soğan, bir ekmeğe razıyım,
Yeter ki, açık soframda huzur olsun.
Suçumdan dolayı cezama razıyım,
Yeter ki, ADALET HÜKMÜ ADİL OLSUN…
Abdulkadir DEMİRCİ
..
Ne güçsüz ezilip hor görülmeli,
Ne güçlü haksızca kayrılmalıdır,
Öyle bir adalet tesis etmeli,
Sağlamlar, çürükten ayrılmalıdır.
Varlığı, sürekli eden dirliktir,
Dirliğin olduğu yerler birliktir,
..
Atmışların amerikasında zenciyim ya ben
İstediğiniz gibi yargılayın beni
Sonucu önceden belli mahkemelerinizle
Adınada adalet deyin sonra
..
diyalog XXVI.
2 doğru öğreti adaleti gösterir,
adalet ise kendisini uygulayacak cesur kimseleri bekler.
..
Nerede kaldı haklılık, dürüstlük, adalet?
Nerede kaldı o eski mücadeleler?
Nerede kaldı bizleri koruyan o eski delikanlı abilerimiz?
Nerede kaldı o eski aşklar neden böyle şıp sevdi olduk?
..
Hep deriz ya keşke
Bu gün gelmeseydim keşke
Seninle karsılaşmasaydım keşke
Hayat yaşam olmuş hep keşke
Gelen gideni aratıyor hep keşke
Çalan çırpan olmuş keşke
..
Unutulmuş, unutturulmuş, sayılara dökülmüş, varlığı yokluğu tartışılan insanlar…
Sırf hükümeti zor durumda bırakmak için, F16’ların bomba atacağı noktalarda dolaşıyorlar.
Sırf hükümeti zor durumda bırakmak için intihar ediyorlar. Özür nedir onu bile bilmiyorlar.
Bunlar ilk defa olan şeyler mi? Neden yaygara yapıyorlar? İşte kefen paralarını da aldılar…
Hala niye alışamadınız bunlara? Bunlar ülkemizde rutin olaylar. Niye abartıp duruyorsunuz?
Bu insanlar siyaset için değil, terörü körüklemek için meclisi ve sokağı kullanıyorlar…
Asker kışlada yatmak için beslenmez. Asker tavşan avlamak için de beslenmez. Asker insan avlamak içindir… Bunun için beslenir, bunun için eğitilir, Bunun için silahlandırılır…
..
Hadi gülümse bulutlar el ele tutuşsun.
Özgürlük şarkıları söylesin, yedi cihana bahar gelsin.
Hadi gülümse, rüzgar essin
Siyah, beyaz, kızıl, esmer çocuklar uçurtmalarını bıraksın.
Hadi gülümse, yağmur yağsın.
..
Medeniyet içinden harsı alın
Sadece enkaz kalır, himayesiz! ..
Asrımız adalet çehresine bakın
Kuvvete esir düşmüş, çaresiz…
Zamana ve mevkiine gösterilen iltifat
Gün gelir, ‘afetin..’ olur! ..
..
Adalet,tecelli etti dedi bir adam
Ve
Güneş pencereden çoktaaan sızmıştı.
Sonra sevgi kapladı yürekleri hakim tahtaya vurmuş
Karar alınmıştı
Yüreğim hürdü artık
Sonra bulut kapladı tüm gökyüzünü
..
kasalarınız çebiniz doldu
çaldıklarınız yetmezmi
bak halk perişan oldu
eziyetiniz yetmlezmi
adalet kör sağır
tükeniyoruz ağır ağır
..
Kaçakçılığı önlemek için gümrük duvarlarını kaldırdılar...
Kaçakçılığı önleyeceğiz diye doların serbest dolaşımına izin verdiler...
Ajanlığı önlemek için, yabancılara, bütün kapıları sonuna kadar açtılar...
‘Karaborsayı önlemek için’ serbest piyasa ekonomisine evet dediler...
Madem sınıfsızız, madem, adalet partisiyle adalet de geldi ya,
Demokrasi de ilerleya…
..
Geçmişin, en acı sahnesiydi.
Hiçbir şey demeden, çekip gitmen,
Çok sevmelerim ağır mı geldi?
Adalet mi bu her gün ölüyorum, sensizliği yaşarken?
..
Kahramanımız,mutlu mesut rutinine devam etmekteyken bir gün Emine tarafından öykü yazmamak ve tembellik etmekle suçlanır...bunu ilk duyduğunda ''amaaaaaan boş ver, kim uğraşacak şimdi eşiği geçmekle, dostla düşmanla, çileyle, ödülle dönüş yoluna girmeyle filan'' diye düşünüp hiç oralı olmaz...daha sonra içinden gelen sesle rehberle karşılaşır: ''Emine'nin dediklerini kati suretle haketmiyorsun, çalışkansın sen...çalışkansın sen...çalışkan! ''...İçinden gelen sese hak veren kahramanımız eşiği geçip özel dünyaya ulaşır.....Burada karşılaştığı insanların bazıları Emine'nin gazabından tırsarak yandaş olur.kimileri ise adalet duygusu ile korkusuzca kahramanımızı destekler....dostunu düşmanını burada tanıyan kahramanımız mağaranın önüne gelir ve en derinlerine iner.....rüyasında gördüğü yaşlı bilge burada bir defter-kalem ve fotoğraf makinesinin kendini beklediğini, onları bulursa hayırlara vesile olacağını söylemiştir ona....burada ona öykü yazdırmamak için kumpas kuranlar mı dersiniz, iftira atanlar mı dersiniz, ayağını kaydırmaya çalışanlar mı dersiniz....aslan kahramanımız çilesini kahramanca çeker..... bir ara ayağı burkulup mağaranın en derininin dibine düşer.....aman tanrım! öldü mü yoksa, dediğimiz anda bir de ne görelim; kahramanın kirpiği kıpırdar...yaşasın! kahramanımız usulca ayağa kalkar....gözüne uçurumun kenarındaki kayalığın üzerindeki kağıt-kalem ve fotoğraf makinesi takılır....yere sıkı sıkı basarak yavaşça ilerler...o da ne, malzemeler aşağı doğru kaymaktadır.aşağıda alevden bir nehir vardır. kahramanımız son bir hamle ile düşmeden yakalar malzemeleri.....oturup bir güzel öykülerini bu deftere yazar...ve yazdıklarının fotoğrafını çeker facebook'ta yayınlamak üzere.....ödülünü almış, dönüş yoluna geçmiştir.....sıradan dünyasına geri dönen kahramanımız eskisi gibi değildir, değişmiştir.. ''DÜŞMAN ADAMI MAL SAHİBİ YAPAR! ! ZİHNİYETİNE BÜRÜNMÜŞTÜR ARTIK..... ''Emine'ye kızdım, yazdım, oldu'' der öyküleri için....sıradan dünyasında orada öyküler yazdığını duyan yayınevleri birbirini itelemektedir kahramanımızın elinden defteri alıp, öykülerini basmak için.....kahramanımız uzaktan kendisini melul melul izleyen Emine'ye 4 numaralı kahraman bakışını fırlatıp yoluna devam eder..........
..