İşveren ucuz yemekle zehirlermiş işçileri.
Bir Engerek yılanmış herhal.
İşçilerse köpekleri zehirlermiş parkta.
Bir emir üzre derhal.
"Koçum" diyerek yollarmış cepheye babalar oğullarını.
Sonra da kurban ediverirlermiş kınalı kınalı kuzuları.
Eşek gibi çalışırmış adamlar akşama kadar, koştur koştur işlerine!
At gibi avratları görünce bıyık burka burka takılırlarmış peşlerine.
Kuş gibi çırpınırmış kadınlar evde, niçin?
Öküz gibi adamları memnun edebilmek için.
Kupkuru ekmekle kandırırmış balıkçılar balıkları.
Kapıda bekletirlermiş kedileri, sadece birkaç kılçık için.
Süt verirmiş inekler günde üç vakit,
Fakat yavruları için alamadan bir yudum süte bile izin, neden?
Özenle saklarmış ballarını bal arıları,
Cezbedermiş bu bal o vurdumduymaz ayıları.
Çalarlarmış hiç düşünmeden.
Yani güçlü ezermiş güçsüzü,
Fırsatçılar göstermezlermiş dürüstlere günyüzü.
Düzen ulu bir ağaç, tırmanamayanlar ise
oldum olası açmış aç.
Hekes kopartamazmış tepesinden sarkan meyvaları.
Ve adalet değişirmiş kişiden kişiye.
Değişirmiş.
Bekir Dalkıç
Kayıt Tarihi : 5.1.2020 19:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!