Adalet en asil, en narin kızdı,
Sarayda yobazın eline düştü.
Siyaset şarabı içerek sızdı,
Sinsi madrabazın eline düştü.
Yaşayıp giderken nesline uygun,
Sırtında elbise koymadı soygun,
Ankara ilinde namı pek yaygın,
Adi hokkabazın eline düştü.
Hainin uşağı kurunca pusu,
Pusuda zayoldu arı namusu.
Mağdurun düşünde bitmez kâbusu,
Müslim beynamazın eline düştü.
Korumak yerine sattı gözcüler,
Kürsüde hüsnünü över sözcüler,
Soydu eteğini tecavüzcüler.
Zübük kumarbazın eline düştü.
Artık ne geç gelir ne de çok erken,
Sözüne sadıktı asalet varken.
Şereften utanan, namustan korkan,
Alçak küfürbazın eline düştü.
Büyüsü kalmadı güzel savatın,
Masasında meze zengin zevatın,
Kravat bağlayan nice gavatın,
Hukuk anlamazın eline düştü.
Altını pul oldu, elması kömür,
Şeytanın dostları başında amir.
Boyunu aşıyor battığı çamur,
Kahpe sihirbazın eline düştü.
Kabahati yoktu Adalet kızın,
Sapık ordusunun kolları uzun,
Ritmine uyarak darbuka sazın,
Dümbük düzenbazın eline düştü.
Kayıt Tarihi : 23.7.2013 22:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mustafa GÖL
Emeğinize, duyarlı yüreğinize saygılar...'
TÜM YORUMLAR (13)