sağır yaprakların gölgesi serin
sağır yapraklar değmiyor alnına yalnızlığımın
küçük küçük kulübeler düşlüyorum ikimiz için
tahtadan çitler ve panjurları evrene bakışlı
yoksulum
çıkınımda ekmek kırıntıları yağmura korunaksız
sallapati korkuların içinde eskiyor giysilerim
tenimde yankısı uzaklardaki unutkanlığının
bu ben değildim orkestrası cüzzamlı dudakları çürük
böğrümde sopsoğuk çeliği kısık sesli yabancılığının
benden ayrı ama herkese yalancı bir eksikliksin
iyi ki ayrısın...
konuşmamız yüzyüze iki ayna gibi içiçe
ve ben büyük mutsuzlukları ağaçlandırdım sesinde
geceler boyu cesur sabahlara iddialı bir an tutkunuyum
sokulgan acıları bile ikiye bölmeyi düşünmek gibi
...................................................
sustuğumu paylaştım...! ...
dur burda
bulutlar birer yaylı gibi boşanacaklar dizginlerinden
şımarık bir karanlığın ortasında ak bir mezar taşına dönerken ellerim
son kez ismini haykıracağım gölgesiz terli
kerli ferliyim severken yalnızlığımı
sevmenin bütün bir onuruyla
ellerime gömüleceğim
seni okşadıkları için...
uykular yitti
artık uyanmak yok
son heyulam üzerime eğilen gölgesi serin sağır yapraklardı
küçük küçük kulübeler şimdi çok uzaklarda
tahtadan çitler ve panjurları evrene bakışlı
yoksunum
yağmurluğumda sürekli bir ten göçü sensizliğe hazırlıksız
bu sen değildin korosu veremli bakışları düşük
bağrında buz gibi puslu kaması çocuk üşümelerimin
senden ayrı ama herkese doğru bir artıyım
iyiki ayrıyım...
Kayıt Tarihi : 5.3.2010 03:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!