Eskiyen bir suret, dört duvar arasında yığılan düşünceler,
Masum bir el, ardında titreyen bir ışık ve yaralı geceler.
İçimde yıkılan bir sonbahar, ruhuma akseden kara bir kış,
Nihai son, hep aldanış, karanlığa atılan kaygılı bir bakış?
Ecel toprağım susuz çöl, kutuplaşan bir dünya mezar taşım.
yol kenarındaki
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp
harçlığımı atardım
bu yüzden en çok
denizden alacaklıyım.
Devamını Oku
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp
harçlığımı atardım
bu yüzden en çok
denizden alacaklıyım.




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta