'' Kara Tatar Destanı''
Bir gün yolum düştü Köyüme
Aklım daldı ince ince fikire
Başladım Mevla’yı zikire
Neylerse Rabbim güzel eyler
Tarla sürdüm tapanladım keseği
Ot biçtim, saman çektim çetenle
Aç kaldım susuz kaldım inledim
Yatım uzandım kafamı dınledim
Sarı sarı başakları tırpanladım
Harman edip tane yaptım ayırdım
Agam sevdi maraba sayıldım
Yinede bir ad alamadım
Çoban oldum sürüleri çevirdim
Koyunların yapağını eğirdim
Bir kaç kez kağnıyı devirdim
Hakkımızda hayırlı olur inşaallah
Yayla havası beni hepten ayılttı
Bal,kaymak, tere yağlı kahvaltı
Yedikçe yedim beni bayılttı
Yedik doyduk elhamdülillah
Köylü,köyünde boş oturmaz
Baş yastıkta ,göz uyku tutmaz
Çalışır çabalar inan yorulmaz
Allah güç kuvvet versin
Obada adettenmiş bir ad almak
Köyde zormuş ad’sız dolaşmak
Çubuk tüttürüp, efkar dağıtmak
Adsıza yakışmaz yan gelip yatmak
Yıllar yılı hatta asırlar boyunca
Atam Oğuzhan töresi gereğince
At binmek,koça binmek adetince
Nam almak şan almak bize has
Bir Boğaç han vardı Oğuzhan Alpi
Koca aygırları evirip çevirirdi
Bir boğayı bir vuruşta devirirdi
Ondan kelli adına Boğaçhan demişler
Günlerce eridim aktım bu yüzden
Ad almak kolay değil bu yüzden
Yılkıları çevirip kementle bağladım
Ak aygıra gem vurup bende ettim
Kah koça bindim yaylada seğirttim
Binbeşyüz sürüyü susuz yürüttüm
Düşmana ılgar vurup dağıttım
Agam razı olmadı,ad vurmadı
Kaç dana, kaç tosunu omuzladım
İki kolum pazularımı zorladım
Agamdan bir muştu alamadım
Kendimi vurdum çorak dağlara
Oğuz beyleri gelip otağa oturdu
Hatun kişiler ak çadırda oturdu
Dedem korkut dua edip amin buyurdu
Cümle alplar yürekten amiiin dediler
Otağın önüne tuğlar dikildi
Ziyafete kırk baştosun kesildi,
Birkaç civar düşman obası basıldı
Ad günün kutlu olsun dedi erenler
Kimi alplar ite bindi, kimi koça
İte binen Kangal diyarına sürüldü
Koça binene Koçcağız diyarı verildi
Tek tek ad yazıldı defter dürüldü
Kimi düşman obadan yağız atlar çaldı
Kimi Hilal boynuzlu öküzler yürüttü
Kimisi kara donlu kafirden esir tuttu
Obada Ad almayan bir alp kalmadı
Kırk gün kırk gece toy devam etti
Kırk kazanda kırk baştosun tüketti
Ad alanlar ad beratini hak etti
Görelim adsız alp neler etti
Dedem Korkut dedi: Oğuz töresi
Eksik olmaz yiğidin yürek yarası
Adsızlık Oğuz obasında yüz karası
Kösler vuruldu,kılıçlar şakırdadı
Önce azman aygıra bindim gemsiz
Bir sağa bir sola koştu düzensiz
Gökte bir ay ve yıldız göründü
Soy adımı aldım ezelden
Derken insan azmanı dev yarısı
Yeri göğü inletiyor narası
İki sağ bir sol Künde eyledim
Uğursuzluk getirir diye ad almadım
İki karadonlu esir çıktı karşıma
Biri önden biri arkamdan saldırır
Her ikisini birer sumsukta hallettim
Ak don ak don diye alkış tuttu yarenler
Elime ağaç saplı bir dirgen verdiler
Kuru köprüdeki ejderhayı saldılar
İki saldırdı üçüncüde dirgenledim
Gem vurup bindim obada gezdim
Oğuz beyleri divanda toplandılar
Uygun isimde karar kılamadılar
Ad almaya maharet bulamadılar
Gün boyu düşünüp kafa yordular
Korkut atam geldi okuyup üfledi
Bu bir yetimdir, adsız alptir dedi
Bir hüner daha göstersin dedi
Sırtımı sıvazlayıp Allah kayırsın dedi
Yaklaştı polat pazularıma elledi
Süphanallah, MaşaAllah dedi
Kösler vuruldu kırk başkoç kesildi
Görelim Mevlam neyler
Oba beyi getirin tosunu diye sesledi
Sordu bunu nerde hangi yiğit besledi
Önce utandım sıkıldım Atamdan
Ben diye seslendim usulcadan
Kaç kez yemini koydum musura
Tosun gardaş bakmayasın kusura
Yorgun düştüm dedim bu sıra
Anlamadı halimden kara tosun
Bir böğürdü bir böğürdü azdı
Kara kara dağlar yankılandı
Oba çadırları yerinden sallandı
On bahadır zar zor zabdetti
Vardım yanına okşadım başını
Ayıklamıştım arpasının taşını
Uzun bir süre eğdi koca başını
Ben anlamam gibi salladı başını
Herkes sus pus obadan ses yok
Gözünü bağlayacak bir bez yok
Ad almaktan başka çıkar yol yok
Ya Allah dedim bir hamle yaptım
Ben saldırdım tosun kaçtı
Tosun saldırdı ben kaçtım
Her ikimizde bitip tükendik
Sırt sırta yaslanıp öylece dinlendik
Dayadım polat pazularımı alnına
O direndi ben direndim olmadı
Cazgır seyretti imdatta bulunmadı
Tosunda bende mola dedik meydanda
Vakit epey ilerledi öğle sıcağı
Şöyle dolaşayım otağı bucağı
Er meydanı burası, oğuz yatağı
Aniden bir hamle yaptı kara tosun
Kalleşce saldırdı fırsat vermedi
Oba beyleri,erenler itiraz etti
Böğrüme böğrüme boynozladı
Kalkmaya bir fırsatım olmadı
Yıkıldım kalkamadım bir sure
İntikamını aldı göz göre göre
Vurdukça vurdu kırdı eyamı
Nankör tosun bu yaptığın reva mı
Fısat vermedi bir yumrukta devireyim
Ümüğüne çöküp kellesini ayırayım
Gönünden kös, etini köze yatırayım
Hak şerleri hayreyler neylerse güzel eyler
Beyler * Kara Tatar’da karar kıldılar
Otacıya gittim bir hafta yatar dediler
Dedem Korkut’tan bir dua istediler
Korkut atam bakalım ne söylemiş
Oğuz Beylerini topladı otağın önüne
Vurun uğursuzu kalmasın kurban gününe
Pay edin fakire,yoksula ,öksüze yetime
Derisinden kös, etinide atın köz üstüne
Oğuzda, canlı cansıza,yurtlu yurtsuza
Dilli dilsize,yollu yolsuza,halli, halsize
Toyda,ak günde, kara günde kem bakmaya
Oğuz obası yiğitler obası,dert obası değil dedi
Bu söze kara tosun taifesi kazan kaldırdı
Kara kara kazan isteriz aş pişirmeye
Kara kara çömçe isteriz karıştırmaya
Kara kısraklara ot,kara itlerimize yal
Kara koyunlarımıza kara söğütten kaval
Giyinip kuşanmaya kara şalvar, kalpak
Kara koyun yününden yastık ,döşek
Yükümüzü taşımaya elli baş kara eşek
Ekip biçmeye tohumluk kara buğday
Kara balalarımıza süt,Kara kovan bal
Kara kara dağ yamaçları,kara av kuşları
Kara keçilere yaylak, kara develere otlak
Kara yerde kara çadır konacak yurt isteriz
İstekleri verilip,töre gereği obadan sürüldü
Derken Oğuz ilinde yanık yanık Ezan okundu
Korkut Ata imam, ad sız alp Müezzin oldu
Oba halkı hep birlikte Cuma namazı kıldılar
Salavatla,tekbirle ‘’Kara Tatar’’ adı vurdular
Kara Tatar iç Oğuzdan, Urumdan evlendi
*Nogay hatun Yetiş,Kurban Han Mevlüt dedi
Bir Kızı oldu *Ayca(Ayşe) epeyce yaşadılar
Bütün bunları bengü taş kütüğe kazıdılar
Obaya gözlerin görmediği dört nur indi
Adem desen değil,Hurı desen hiç değil
Ne bir suretleri ne bir hilkatleri vardı
Her biri ayrı ayrı dört kızıl ok çıkardı
Hanlar okları yaylara taktı gerdikçe gerdi
Hepsine aynı zamanda atın emri geldi
Oklar üç gün üç gecelik mesafeye uçtu
Kimi ok çok kısa, kimisi çok uzun düştü
Uzun giden iki ok Eski Hun diyarlarına
Kısa giden Salur’un gür, sulak otlaklarına
Kara Tatarın oku, Selçuklu merkezine düştü
Oğuzda ılgar vuran dört bey arasında üleşildi
Yıllar yılı, KaraTatar, yılları kovaladı
Kara günler,Ak günleri kovaladı
Dört Oğuz obası birer birer dağıldı
Kara Tatar zafer Esrikliğinden uyanamadı
O gün bugündür kımıza vurdu kendini
Aksaçlı Nogay ana obasına üzüldü
Yazın yaylakta, kışın kışlakta kışladı
Obanın mazisini akibetini düşledi
Yıllarca otağında kendine gelemedi
Aylardan Ağustos, toy sonu Cuma’ydı
Gözleri uzaklara daldı bak oğul eğil oğul
Ben görürüm sende görürmüsün gelenleri
Bak bak ay gibi parlak yüzleri , tenleri
Kara Tatar baktı baktı birden irkildi
Obada ağlayan, kendinden geçenler oldu
Nogay ananın gördüğünü görür oldu
Dedem korkut atam bu olayı hayra yordu
Atam korkut dedi:Ey beylerim,Bacılar, balalar
Hak teala uçmak tan izin verdi gelenlere
Sizleri yalnız komadı toyda, Mübarek günde
Her gün okuduğunuz Kur’an hürmetine
Adem atadan beri Boy beyleri oradaydı
Kimi üzgün,kimi neşeli ,kimi odlardaydı
Bir savaştan çıkmış gibi halleri vardı
Kimi iki büklüm yürüyor kimi hesaptaydı
Kim bunlar diye hallerini sordular;
Üzgünler ardından, fatiha okunmayanlar
Neşeli olanlar, devamlı arkasından okunanlar
Od içinde ,iki büklümler, suali sorulanlar dedi
Nogay ana etrafına obasına seslendi
Yakın günde uçmağa varanları saydı
Aksakallı Tatar Ahmet Hoca en öndeydi
Ardındaki Han atam Kurban,Ayca anam dedi
Kalkanlı, gürzlü, üçTatar hanı göründü
Bunlar han babam amca zadelerim dedi
Gelenlerin tek tek adlarını saydı, söyledi
Kurban han,Bayram han , İzzet han yanyanaydı
Ardından gardaş obanın beyleri geldi
Bu otacı Karahan Mehmet ve Hasibe dedi
Onlarında ata babaları yanlarındaydı
Cümle Hanlar, hanımlar mutlu yürüyorlardı
Nogay ana saydıkca saydı görüp bildiklerini
Oba kuzunun koyuna karıştığı gibi karıştı
Bir nur halesi içinde sarmaş dolaş oldular
Ağlayan,inleyen,bayılanlar çıldıranlar oldu
Obada kız, kızan hepsi secdeye kapandı
Ulu Mevla’ya el açıp yalvarıp yakardı
Göz yaşları yağmura karıştı sel olup taştı,
Sevgili Resul hürmetine bağışlanma dilediler
Destancı gözleriyle gördü uzunca yaşadı
Haline ahvaline bakıp için için ağladı
Kara Tatar hikayesini ‘’tatlıya’’ bağladı
Rabbim getireceklerden razı olsun
Dedem Korkut kopuzu eline aldı son kez söyledi;
Bu destanı okuyan ,dinleyen iki cihanda aziz olsun
Allah ,balalarımızı salih ve salihalardan kılsın
Soyumuz, toyumuz ,huyumuz güzel olsun
Ulu Devletimiz şad, ebed müddet daim olsun
Allah’ım ,hasetçinin hasedinden, insanın fesadından
Kaza,bela, müsibet, kem gözler bizden uzak olsun
İki cihanda Resul'une komşu kılsın şefaatine nail etsin
Adı güzel kendi güzel nur Muhammed’e salavat okusun
Cümle Oğuz obası salavat getirip bu duaya amin dedi.
Yavuz Şimşek Selimi 2
Kayıt Tarihi : 21.3.2023 01:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yavuz Şimşek Selimi 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/03/21/ad-sizin-ad-alma-gunu.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!