gecenin karanlığı
ağır ağır çökünce şehre
bir fısıltıdır başlar suları koynunda
senin seslenişlerine sürükler beni
sonra hafif bir rüzgar dağıtır saçlarımı
bir kıyıdan bir kıyıya savrulur yalnızlığım
yağmurlarla yıkanırken gecenin namahrem teni
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…