Kalbin ortasına kireç mi dolmuş?
Yoksa demirden bir yük mü çökmüş?
Nedir bu içimde duran derin sır?
Durmadan ince bir sızı,
Acıyla kıvranan bir kalbin çırpınışı...
Hatırlarsam eğer, sarsılır içim.
Olmadı, olmayacak zaten.
Kara bir bela bu düşülen,
Hiçbir şey yokken ortada,
Nasıl çıkılır bu badireden?
Ne günlere gün denir artık,
Ne gecelere gece...
Görmesem de, duymasam da
Demokles’in kılıcı gibi asılı
Bekliyor — gece gündüz.
Bir saniye görsem yeterdi belki,
Her gün bir saniye gözükse...
O zaman biterdi tüm dertler,
Susardı içimdeki o ses.
Umutsuzluğun en koyusu
Orta yerde duruyor,
Görüldüğü andan beri o saf haliyle
Sanki dağlar yıkılmış,
Çökmüş üstüme.
Her yer yanıyor.
Bir ayağımız dünyada,
Bir ayağımız ukbâda…
Her nereye baksak oradayız.
Ye’s ile umut arasında gidip gelirken
Ölüm bile güzel görünür insana.
Aklının ucuna gelmeyen,
Geldi mi tam da başına…
Kader vurur,
En beklemediğin yerden.
Çok uzağında sandığın
Çöker birden içine.
Değer mi onca eziyete?
Hükmün geçer mi doğan güne?
Ne kadar sürecek bu cefa?
Artık dayanacak takat yok,
Yok ki bir liman içimizde.
Bu nasıl bir acı…
Bu nasıl bir yürek yangını?
Her umut kırılıp yere düşerken
Ateş düşer yine düştüğü yere
Ve kim farkında olur
Bu garip duygunun?
mesakin-24/06/2025
Me Saki
Kayıt Tarihi : 24.6.2025 07:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!