Acıyın Öksüz Gönlüme
Kor düşsün gönlünüze
Acıyın öksüz gönlüme
Eli yüzü kirli
Bir sokak çocuğu gibi
Ey koca Yunus
Gel koca Yunus
Tut elinden
Sen olsun acı öksüz gönlüme
Gönlüm altın çağ öksüzü
Ahir zaman üvey annesi
Ateştir her nefesi
Tut elinden koca Yunus
Ahir zamanın kirleri kirletir denizleri
Karanlıkları gizler yıldızları
Üflese söndürür güneşleri
Zamanın öksüzü gönlüm
Acı öksüz gönlüm
Tut elinden koca Yunus
Altın çağ öksüzü
Yar öksüzü o
Acıyın öksüz gönlüm
Tutulsun elinden koca Yunus
Tutulmadı elinden o aşığın
Eli yüzü kirli bu yetimin
Aşktan doğmadı mı ki gönlüm
Karanlıktan mı doğdu gönlüm
Acıyın o bir aşk öksüzü mü olacaktı
Acıyın o bir altın çağ öksüzü mü olacaktı
Tutulsun elinden koca Yunus
Acı bu gönle Taptuk bu yunus gönle
Taptuk nerede bu gönle Allahım
Ey Mekke ol bu gönül için Taptuk kapısı
Aşık Yunusun yetmedi tabipliği bu gönlün derdi büyük
Acı öksüz gönlüm
Tut elinden gül peygamber
Aciz omuzlarınde günah yükü
Acıyın öksüz gönlüm
Acıyın öksüz gönlüme
Yusufa acır gibi acınsın gönlüm de bir yusuf
Zindanlarında mısırın
Acıyın yusuf gönlüm
Hep gurbette
Uzakta yakubundan
Yıkın zindanları
Zelihasız bir mısırda gönlüm
Ahir zaman bir üvey anne
Sılasına varsın gönlüm
Zehir içirilmişse toprağına
Acıyın o iğde ağacına
Nasıl çiçeklensin
Ninnisiz nasıl uyusun çocuk
Aşk öksüzü
Nerede Yunusun
Ballı şiirleri
Kirsiz gökler nerede
Ağla haline ağla gönlüm
Acı altın çağ bu gönül senin öksüzün
Acı öksüz gönlüm
Çiçekli gönlüm öksüz
Çiçekli bahçem güneşsiz
Güneşli olsun gönlüm
Acı aşık Yunus şiir şiir
Aşk öksüzü bu gönle
Şiirlerin bal sofrası
Zehir içirilmiştir toprağına
Aşık Yunus yetmez tabipliğin bu gönle
Acıyın bu iğde ağacına
Nasıl çiçeklensin
Acıyın öksüzdür gönlüm
Tutulmadı elinden bu bahçenin
Sahipsiz bir bahçe gönlüm
Mekke bu gönül için Taptuk kapısı
Tut elinden gül Mekke
Uykuları derin kuyu
Yüzü çilli
Elleri lekeli
O gül zaman öksüzü bir çocuk...
Ahir zamanın bir kirli sokağında
Acıyın şu öksüz gönlüme
Sabah -akşam
Acıyın öksüz gönlüm
Tut elinden gül seccade
Acı seccade bu senin öksüzün
Seccadesi aşk değil
Deniz değil göl değil
Nehir değil dere değil
Bir bakraçlık sıcak suyu bile yok içmeye ve yıkanmaya
Acıyın öksüz gönlüme
Aşık Yunus yetmez tabipliğin bu gönlün derdi büyük
Tut elinden Allahım sensin büyük
Korkularda o
Annesini arıyor bir acılı çocuk o
Sabah -akşam
Acıyın öksüz gönlüme
Yunussuz gönlüme
Aşksız gönlüme
Sabah -akşam
Seccadesi aşk değil
Acıyın
Mekke bu gönül için Taptuk kapısı
Acıyın gül zamanlar
Ahir zamana kaldı o
Acıyın bir öksüz gönlüm
O gül zaman öksüzü bir çocuk...
Çöle atmış kendini bir mecnun o
Gülü arıyor gönlüm çölde
Acırım gönlüme
Bazan okşarım başını dağılır saçları
Eli yüzü kirli çocuğa acır gibi
Gönlüm öksüz çocuk şu ahir zamanda
Acıyın öksüz gönlüme
O sokak çocuğuna
Tut elinden gül elleri
Acıyın gönlüme
O gül zaman öksüzü bir çocuk...
Gönüller yıkanırdı arınırdı dualar üflenirdi...
Evden sokağa çıkarken
Geçti o gül zaman
Şu ahir zaman
Üvey anneye benzer
Gurbete benzer
Acıyın öksüz gönlüme
O gül zaman öksüzü bir çocuk...
Mekke bu gönül için Taptuk kapısı
Şu ahir zaman
Çöle benzer...
Gönlüm bülbüle benzer
Acıyın öksüz gönlüme
O gül zaman dertlisi bir çocuk...
Şu ahir zaman
Zehirli dile benzer...
Acıyın öksüz gönlüme
O gül zaman özlemlisi bir çocuk...
Mekke bu gönül için Taptuk kapısı
Bakışlarına kazınmış hüzün
Gözlerine kan düşmüş
Bu zaman kötü zaman yar
Bahçende kış...yar
Acıyın öksüz gönlüm
Taptuk nerede
Aşık Yunus yetmez tabipliğin bu gönlün derdi büyük
Tut elinden Allahım gülsün elleri
Zaman zor zaman
Acıyın gönlüme
O gül zaman delisi bir çocuk...
Üstümüze yağan hüzündür
Acıyın öksüz gönlüme
Beyaz değil sarıdır kirlidir...
Hüzün kök söktürür yetimlere kış gibi
Evladını yitirmiş annelerde fırtınadır hüzün
Ağaçsız topraklarda susuzluk gibi bir ağrıdır
Mezarlara bakanların gözlerinde bir ateştir
Yalnızların bağrında bir kor ateştir
Zaman zor zaman
Acıyın öksüz gönlüme
O gül zaman aşığı bir çocuk...
Sokaklarda gördüğüm eli yüzü kirli yetim çocuklara benziyorsun
Karnı aç gözleri aç gönlü aç
Bakışları solgun şu yetimlerden biri gibisin gönlüm
Ve üşüyorsun bir duvar dibinde
Bir kuru ekmek dilencisi gibi
Taptuk nerede
Aşık Yunus yetmez tabipliğin bu gönlün derdi büyük
Acıyın öksüz gönlüme
Seccadesi aşk değil
Toprağında o Mekkenin
Tut elinden Allahım gül elleri
Gönlüm
İğde ağacım benim
Bahar bekliyorsun meyve vermek için
Çiçeklen şu peygamber şehrinde
Çiçeklenmedi peygamber şehrinde
Acıyın öksüz gönlüme
Bahar hep topallaya topallaya gelen bir at...
Acıyın gönlüme o çiçeklenmeyecek
Peygamber şehrinde bile
Ezan ezan dirilmeliydi...
Seccadelerin gözü yaşlı
Ahir zaman
Toprağı zehirli tarla...
Acıyın öksüz gönlüme
Seccadesi aşk değil
Arafat duası et
Bir kabe duası gerek
Aşık Yunus yetmez tabipliğin bu gönlün derdi büyük
Ben denize ulaşmayan nehirlere acırım
Birer birer gönülleri savrulmuş tuzaklara
Vay haline çölde kuruyan o seviçli çiçeğin
Ahir zaman
Çölü oldu
Acıyın öksüz gönlüme
Sırtlan da böyle parçalar avını
Acırım gönlüme o çiçeklenmeyecek
Gönlüm de iğde ağacı gibidir bahar bekler...
Güneş bekler yağmur bekler toprak bekler
Ahir zamanda güneş yok...
Cepleri kurak ahir zamanın
Acıyın öksüz gönlüme
Seccadesi aşk değil
Mekke bu gönül için Taptuk kapısı
Gönlümü yetim buldum ahir zamanda
Acıyın öksüz gönlüme
İslam en nurlu güneş...
Altın çağa dikemedim gönlümü
Yakubun pınarları sulasın yusufunu şimdi
Ey islam ey en nurlu güneş
Ele cömertlik senden
Çömertlik çiçek
Dile zikir senden
Akla gül fikir senden
Çiçeklensin gönlüm
Acıyın öksüz gönlüme
Çalı ve diken çiçeklendi açtıkça güneş..
Zaman vardır sofrada bal gibi
Zaman vardır kokar gül gibi...
Ahir zaman fakirdir çöl gibi
Gönlüm çiçeklenmeyecek
Götüremedim onu gül çağa...
Acıyın öksüz gönlüme
Seccadesi aşk değil
Mekke bu gönül için Taptuk kapısı
Hasret sende dağ gönlüm
Gönlüm mülteci ahir zamanda
Mısıra çıkan yollarda
Ahir zamanda yusuf gönlüm
Zeliha kavak boylu bir güzel...
Acıyın öksüz gönlüme
Seccadesi aşk değil
Tut elinden Allahım gülsün elleri
Hüzünde Zeliha kokusu
Bu hüzün Mısırın anahtarı...
Zeliha için yollarda
Ahir zamanda yusuf gönlüm
Yakup gibi ağlıyorum
Acıyın öksüz gönlüme
Seccadesi aşk değil
Mekke bu gönül için Taptuk kapısı
Tut elinden Allahım gül elleri
Gönlüm
O iğde ağacı
Çiçeksiz iğde ağacı
Acıyın öksüz gönlüme
Ahir zaman bal değil zehir
Acıyın çaresiz gönlüme
Öyle bir zaman ki o yüzü kış gönlü fakir
Avucunda güzellikler yok ahir zamanın
Güzellikler güvercinler gibi gül zamanlarda...
Yan yana durdum bahçemdeki iğde ağacıyla
İğde ağacı çiçeklendi her bahar
Ben insanım o ağaç
Onun başında çiçekten taç...
Tarlalar tepeler çiçeklendi açtıkça güneş...
Acıyın çiçeksiz gönlüme
Seccadesi aşk değil
Tut elinden Allahım gülsün elleri
Hüzünlenmekteyim bir bahar günüydü
Taşlar ördekler gibi yıkanmakta
Yağ yağmur içim hüzün doluyor
Yağ yağmur belalar beni buluyor
Kirli belalar zehirli belalar...
Gönlümün haline bak
Acıyın gönlüme o çiçeklenmeyecek
Güneşsiz bir ağac
Çiçeksizsin iğde ağacı
Eli güneşsiz
Dalı güneşsiz
Güneşsiz bir adamım ben alnı güneşsiz
Dili güneşsiz..
Çiçeklenmemiş hiç gönlüm
Acıyın dertli gönlüme
Seccadesi aşk değil
Tut elinden Allahım gülsün gülleri
Bir iğde ağacından daha şansız ahir zamanda gönlüm...
Şansız şu gönlüm o iğde ağacı
Hüzün hakkım benim
Bağrını dövmekte çocuğu ölmüş bir anne
Acıyın öksüz gönlüme
Mekke bu gönül için Taptuk kapısı
Tut elinden Allahım gülsün elleri
Zaman ahir zaman
Zehir var toprağında
Acıyın o iğde ağacına
Nasıl çiçeklensin
Toprağına zehir dökülmüş
Acıyın öksüz gönlüme
Seccadesi aşk değil
Aşık Yunus yetmez tabipliğin bu gönlün derdi büyük
Zaman ahir zaman
Acıyın öksüz gönlüme
Dallarında hüzün her iğde ağacının
Duası da dayanamazdı bu çölün derin sıcaklığına
Gönlümü yetim buldum ahir zamanda
Aşkın ne yaylası kalmış ne merası
Zehir içirilmiş gönlümün toprağına
Aşkın okunmuş selası kırılmış rahlesi...
Acıyın gönlüme o çiçeklenmeyecek
Zehir içirilmiş ve veremli toprakta bir iğde ağacı o...
Ben görmedim sevinçli bir iğde ağacı
Zaman ahir zaman şer bakışlı rüzğarı
Acıyın öksüz gönlüme
Seccadesi aşk değil
Tut elinden Allahım gülsün elleri
Yıldızların kulak verdim kalp atışlarına
Nasıl gülümsesin kara bulutların arasında bir yıldız o
İdam edilmiş o yıldızlar o gönüller
Hep ağlıyor gecede bir öksüz gibi o çocuk...
O çöl zamanda
Gece o
Kış o
Bahar değil
Kim uçuracak uçurtma gönlümü
Savaş evleri yıkmış...köprüleri yıkmış...ölmüş bir belde
Acıyın sahipsiz gönlüme
Seccadesi aşk değil
Acıyın gönlüme o çiçeklenmeyecek
Ahir zaman bırakmıyor yakamı
Uzattım elimi kuyulara o iğde ağacına çocuklara nehirlere
Yüzleri deniz gibi
Yönleri güneşe olsun
Güneşe çıkarmışım kirli gönlümü kuyularından
Ahir zaman bırakmaz yakasını
Acıyın öksüz gönlüme
Aşık Yunus yetmez tabipliğin bu gönlün derdi büyük
Mekke bu gönül için Taptuk kapısı
Acınası öksüz çiçeksiz iğde ağacı gibi bir veremli gönlüm
Acıyın gönlüme o çiçeklenmeyecek
Rahle rahle arınmalıydı
Türbe türbe sevinmeliydi
Ahir zaman bırakmaz yakamı
Acıyın öksüz gönlüme
Seccadesi aşk değil
Tut elinden Allahım gül elleri
Zehir içirilmişse toprağına
Acıyın o iğde ağacına
Acıyın çiçeksiz gönlüme
Seccadesi aşk değil
Nasıl çiçeklensin
Tut elinden Allahım çiçek elleri
Uzanır ışıklara maviliğine göklerin dua dua
Bir arafat duası ile
Bir kabe duası ile
Bir gülün kokusu ile ayılsın
Acıyın öksüz gönlüme
Çiçeklensin gönlüm papatyalı tepe olsun köyümde...
Peygamber şehrinde bir çiçekli iğde ağacı olmak ne yakışır gönlüme
Acı peygamber şehri gönlüme
Tut elinden Allahım gül elleri
Kayıt Tarihi : 15.12.2013 13:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kutluyorum,
Tebrikler,
Yüreğinize,
Emeğinize,
Kaleminize sağlık,
(Tam)puanı kabul buyurun.
TÜM YORUMLAR (1)