Acıyı büyük öldürmek...

'

Acıyı büyüt, büyük büyüt. Çünkü bir gün
beni acılarımla seveceksin...
Aylin Antmen

gölgemle taşır kutsal ışığı zaman
gözlerimde ateşböceği içimi çalan
karanlık adına sapla ölümü
elinden tut bakir çiçeği, kutsa dudağımdan...

öpüldüğüm dudak kan, konuşun kunduzlar
Atlas’ın itleri vesselam... iyi ki kırılmış kadınlar
anladınız zehri çalıp yıkamaktan, ölümlüsünüz ki
yeşeren göğüm şimdi! ..

adımı bağışla
ve sussun tüm Lidya’nın pulları
zapt oluş ki yıkmak zordur şehrimi...

ve tanrım
acıyı onduran duruşumla
varlığınla, kutsal suyunla yıka beni yokluğuna...

ve tanrım
reddi mevsimi sav, kırık ellerimle denizi yıka
zehri çocuğum karanlığı sevmem asla...

ve tanrım
duvarın sırtında kutsa sevişenliğimi
öldüğüm zaman su olur akarım o’nun içine
acıtır belki...

denize korkmuş ölümü sürdüm yüzüme
boynumdadır; öp beni...
kutsa beni tanrım
şarabın gazabına, yakılmış ormanlar aşkına
kuzgun gözlere kutsa beni
-ki sendendir diye sevdim-
inciten gözleri, dokunulmamış saçları
yeni yetme sızıyla vur yerden yere...

ahtım var istemem uyku
ahtım var istemem yangın içinde karanlık...

mevsim başlangıcı
sana, sırf sana; verdiğin adımı bıraktım
kanamadım bu yüzden giderdim...
suçlarımla göm beni tenin aşkına;
elbet seven çocuklar döner geriye...

dokunma ellerime utanırım
karanlığı bekleyen muma gebeyim
şaraba başlar gibi, sür yüzüme kendini
anla sensizliğimi, anlat...

kutsa beni tanrım seni ilk sevdim
ayaklarıma kadar çıplağım kâğıtların koynunda.
öl beni
ölüm de sürgün değil mi?
ne buğdayım, ne elmayım şimdi...
son im benim değil mi?

beni kutsa tanrım
çünkü, dilinden anlatıldı yalnızlık...

gecem, kırılmış boynum
ne dalyan gördüm ne acının suları
göğüm yansa, çekip gitsem, kussam denizi
liman sökerim içimden demirleyip yalnızlığa
acılarım, sizi hep sevdim...

yılım; kırılan pencereden gelir zaman, ışığını öper kalırım
sevişmeyi öğrenirsem seni bağışlarım sızım...

bir güzel güze gebeyim
öldürdüğüm kadar seni
kendimi de bilerim...

ırmak acıları;
kaç kapıyı geçtim daha
sanmayın ki büyütürüm gözlerinizi
doğmuş çocuklara da gebeyim
korlarsanız ateşi, yerinize de ölebilirim

acılarınızı alnıma yapıştırdım
denk gelirse bir gün ölü bakiri de yakın...

su’ya yazılar yazdım, sevişirken bozmayın
şimdi ölebilirim.