Acılar Ülkesi Şiiri - Selçuk Arslan

Şu göç eden turnalarla bir yol al sevgilim.
Acılar ülkesine uğra onlarla
Bir göçebeden aldığı en güzel bahar kokusunu
En güzel sarı saçlı kıza hediye et
Aldığı çiçeği esmer kara kaşlı çocuğun başına
Umut diyerek tak kendinle. .
Mediha sevgilim,
Önce suriyenin kara bombalı topraklarına uğra.
Yıkılan bir enkazın içinden
Acı, hüzün dolu bir babanın evinde konakla.
Ülkemin kuru bozkır toprağından bir parça ekmeği,
Açlığın kolarında dans eden çocuklara yedir.
Kuru bir ekmek parçasının içine,
Bir avuç huzur ve merhameti sür.
Ekmek yemeden ölen çocuklara uğra mediha.
Görürsün o vakit pişen sadece ekmek değildir o topraklarda.
Pişen bir hayatın erken bahardır kimi zaman
Sevgini götür mediha
Filistinin kanlı taşlarından oluşan topraklarına
Bir müslümandan selamımı götür.
Aşkı Mescid-i Aksanın önünde günlerce duran en cesur kadından öğren.
Zulme kafa tutan kadınlar varsa hala aksada
Anlarsın ozaman şiir neden kadındır o topraklarda.
Bir kurşunun önünde dağ kadar dimdik duran Hedil'e uğra mediha
İnancın kararlılığını sana anlatsın.
Bir parça kara çarşafı eline tutuşturup
Şehadetin rüzgarını vicudunda hiset ozaman.
Aldığın aşk tohumlarını filistinin zulum kokulu topraklarına ek.
Birgün boy versin tüm sevda ağaçları.
Sevinç ve mutluluk koksun filistin.
Yere uzanan çocuklara da uğra sevgilim.
En güzel yüzlü çocuğun gülüşünü kalbinin içine ek.
Boynunda şehadeten filizler yeşertsin elindeki çiçek
Duvarlardan gelen sesleri dinle sevgilim.
Tanık olunan bir ölümü kitap arasına ayraç diye seç
Yere dökülmüş kandan bohçana yük diyerek al Mediha
Afrikanın en orta yerinde ölüme gülen çocuğumuza uğra sevgilim.
Yere uzanmadan esmer kara çocuğumuzun
Arkasındaki akbabaya içir kan damlalarını.
Yerdeki toprağa düşmeden kara evladım,
Hayatı tekrardan yaşasın bakışları. Bir damla su götür sevdiğim.
En kuru toprağa bir avuç imkan götür.
Eleri çikolata ile kirlenmiş işçilere bir adet çikolata yedir.
Alsınlar acıların tüm hazlarını damaklarında
Acı çeken afrikalı bir işçinin elerine bırak merhamet mektuplarını.
Okumayı bilmeden bağrına basınlar.
Iraktaki teli örgülere de uğra sevdiğim.
Dikenli bir tel ardında zincirlenen annelerin yüreğine uğra.
Kan kırmızısı kadar parlak tülbent giymiş annelerden
Başlarındaki kurumayan acıları anlatsınlar
Gözlerindeki yaşlara dokun sevdiğim.
Görürsün o vakit neden annalar ağıtırlar.
Yüreğinden gelen bir dilin yakarışından
Hasret kelimelerini dinle.
Bir ayrılığın en acı dolu anında
Bağrına tuz basmayı öğren gülüşünle
Bir dilin yasaklı tüm kelimelerinde aşkı yaz Mediha
Yeryüzünde boy versin tüm aşıklar.
Mem zine kavuşurken,
Acı çekmekten ölmesin.
Zin mem in mezarına değil
Mem in yüreğine eğilsin.
Mecnun leylayı aramak için
Bir çölden geçmesin.
Hiç bir çöl bukadar acı
bir okadar aşkı hisetmesin Mediha
Bir dağ şiirin için tekrardan aşılmasın.
Yükleyemez hiçbir dağ bu aşkı bir daha
Aşk damla damla rahmet olarak
Acılar ülkesinin toprağını yeniden yeşertsin. .
Çiçekler açarkan acıların arasından
Sevda yüreklilerin elerinde can versin.