kendim kazdım mezarını
yıkadım ellerimle, kıldırdım namazını
tabii senin haberin yok!
çok ağıtlar yaktım ardından
çok ağladım ama
helal de ettim hakkımı.
sakin bir köşede
en serin toprağı seçtim;
en temiz, en yumuşak yerinden
yavaşça üzerini örttüm.
kırkını çoktan okuttum
devam ediyorum
ellisinden, atmışından…
geçenlerde, açtırdım üstünü;
baktım, burnun düşmüş
gözlerinin yerinde sadece
zavallı iki boşluk...
etlerin erimiş, bir tuhaf...
bir tuhaf oldum işte!
koku vardı, çok ağır ve
üstünü kaplayan karasinekler
aniden havalandı
hem de bir öbek..
o vakit ürperdim;
gözlerim karardı; olduğum yerde
hafifçe sallandım.
kursağım ağzıma gelmiş gibiydi
sanırım başım dönüyordu ve titriyordum
kendimi tutmasam düşebilirdim.
aman Allahım
korkuyor muydum ne? ...
dayanamadım, kaçtım...
kaçtım…
off be güzelim, off bee!
çenen de düşerse sonra
ben ne yaparım?
ah aşkım.. ölümlü aşkım!
kimse alınmasın üstüne
bozulmasın, rica ederim;
bu benim ölüm
bu benim aşkım!
Kayıt Tarihi : 4.2.2005 16:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
üstüne koyarlarmış,Hindistanda iken Murat Bardak
cı zerdüşi arkadaşı ile sohbet ediyormuş oradan naklen anlattı, piknikte iken arkadaşı,sofraya ölünün
eli düşmüş,sizin anlayacağınız akbaba yuvasına
götürürken ağzından düşürmüş.
TÜM YORUMLAR (8)