ACI ŞİİRLERİ

ACI ŞİİRLERİ

Mehmet Yaş

Kıvrandırma bana köşe bucağı,
Azrail’den evvel gel acı, acı.
Elinde ömrümün kanlı bıçağı,
Sinemi bir daha del acı, acı.

Kime gönül versem maziye gömdü,
Hayaller tükendi, ümitler söndü,
..

Devamını Oku
Aydın Gürz

Her kim cefa ve acı verirse yaşayan bil cümle canlıya.. Bir gün karşılığını alacaktır. Ve keşke o canlıya konu ne olursa olsun acı cektirmeseydim diyecektir. Ama vakit çoktan geçmiştir. Acı çekenin çektikleri vebalinden, cefa verenin ki ise vicdanından çıkacaktır....
Aydın Gürz
..

Devamını Oku
Osman Demircan

Toplumda görme kusurları çoktur.Örneğin çalış zengin ol derler.Oysa zenginliğin genetik olduğunu herkes bilir.Ya da çalışmayla zengin olunmayacağını sadece beş lira kazınıyorsan onu on liraya çıkarabileceğini herkes bilir.Yok işte beyninde bereketi düşünürsen evren sana karşılık verir ve bolluk ile bereketi kucağına döker gibi formüller sunar bazı kitaplar.Bazı bireysel gelişim kitapları ise acıdan kaçınma yollarını okurlarına göstererek doğru adreslere gitmelerini sağlamaya çalışır.Oysa insanı en doğru adrese götüren acıdır.Acı çekmeyen veya sıkıntıdan kaçan bir insan nereye ulaşabilir ki.Düşünün bir korkudan ve acı çekmekten korkan ve tir tir titreyen bir aydın topluma nasıl yön verebilir ki.Bu yüzden görme kusurlarına sebep olan bireysel gelişim kitaplarını bir kenara bırakıp olumsuz düşüncenin ve acı çekmenin insanın duygularını ne kadar dengede tuttuğunu bilelim. Mutluluk bizim ayaklarımızı yerden kestiği gibi unutmayalım ki acı ve mutsuzluk bizim yere basmamızı sağlar
Örneğin görme kusuruna sebep unsurlardan biri de aşktır.Bu yüzden zirvede başlayan aşklar inişe geçmeye mahkumdur.Basamak basamak yükselen aşklar ve yere sağlam basan aşıklar ise her zaman tırmanışa geçerler.Her basamakta acı çeke çeke doğru adrese ulaşırlar ve zirveye ulaşırlar.Asıl zafer budur işte.Bayrağı doruğa taşımak budur işte.
Toplumda en çok görme kusurları eğitimle insanlara verilmektedir.Örneğin oku derler.Oku ki adam olasın derler.Oysa okul ortamında çocuklara en çok boyun eğmeyi ve normalleşmeyi öğretirler.Korkmayı ve itaat etmeyi öğretirler.Çünkü okullar yetkiyle donatılmış yerlerdir. Okullarda ve asker ocağında en çok yetkiler kullanılır.Bu yüzden ceza kültürü hakimdir.Böyle yerlerde yaşamak için savaşmak gerekir.Askerler ya da öğrenciler hayatla savaşmayı, düşmanla mücadele etmeyi veya derslerle boğuşmayı öğrenirler.Etkilerin kullanıldığı yerler ise sadece sanat ortamlarıdır.Yazılan bir şiirin, okunan bir bestenin, çizilen bir resmin insanları etkilemesi lazımdır.Bu yüzden insanın en iyi eğitim aldığı yer sanattır.Fakat sanatın yetkili ağızlardan verildiği bir yerde öğrenciler bir resim yaptığında ya bulutları mavi yapar ya da beyaz.Bilmez ki bu bir görme kusurudur.Çünkü bulutlar ne beyazdır ne mavi.Gökyüzü içinde asla kendi şekillerini ve renklerini bulutlar bir türlü bulamazlar ve bir kadeh gibi boşaldıklarında en çok insanları sarhoş ederler.Çünkü bulutlar insanların gözlerine perde çekerler. Bu yüzden sanat yetkiden ve oligarşiden korunmalıdır.Özgürlüğün olduğu yerde sanatın ya da sanatın olduğu yerde özgürlüğün olduğu unutulmamalıdır.Sanat her şeyi yaşamak gerektiğini ve en çok özgürleşmeyi öğretir.Korkmamayı,başkaldırmayı, ağaç çizmeyi ve yine aynı ağaçta ölmeyi kısaca savaşmak için yaşamak gerektiğini sadece ve sadece sanat öğretir. Sanat alın teri döktürür.Alın terinin dökülmediği yerde kan dökülür.Önce yaşamak sonra savaşmak gerekir derim.
Alın teri dökmeyen bir millet kan döker.Yaşamasını bilmeyenler ölmeyi öğrenirler. PKK ölmeyi öğrenmiş bir milletin içinde zehir gibi dolaşır. Kan döker kan döker.Doğu yetkili insanların ceza kültürüyle değil sanatçıların etkili çalışmalarıyla kurtulur. Türkiye’nin emek ülkesi olması ve alın teri dökmesi gerek.Bir an önce tüketim çılgınlığından kurtulup üretime geçmesi gerek.
..

Devamını Oku
İsa Alkan

Mutluluk geniş açı
Yok başka ilaçı
Mutsuzluk dar açı
Acı durum acı
Doğruluk dik açı
Başta koymaz saçı
..

Devamını Oku
Yusuf Önder Bahçeci

Şehit anaları başımın, başımın tâcı,
Bunlar, nasıl kırılır be ne acı, ne acı,
Sen hangi taraftansın yabani harcı,
Şehit anaları başımın, başımın tâcı,
Bunlar nasıl kırılır be ne acı, ne acı...
..

Devamını Oku
Nuri Cumhur Özkaya

Çok acı var ha!
Çok acı var demek!
Kır direksiyonu uçuruma
Artık daha çok acı var.

Zikrim, feryadım: çok acı var
Umutsuzum, çok acı var
..

Devamını Oku
Zeki Çalar

Yüreğime ateş düştü,
Yaktı beni acı haber.
Kırdı umut çiçeğimi,
Söküp attı acı haber.

Özüm ağlar, gözüm ağlar,
Yâr yitirdim, sözüm ağlar.
..

Devamını Oku
Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu

Hiç sevmiyorum kara treni.
Ayırıyor sevenle hep sevileni.
Çok acı çalıyor lanet sireni.
Geri getirmiyor neden gideni.
Nede acı acı çalıyor sireni.
Hiç sevmiyorum kara treni.

..

Devamını Oku
Sezen Akoluk

Titrekti yüregim. Titrek yüregimle yaz gününde dünyaya ilk adimimi attim. Hersey benim icin cok yeni vede cok degisikti. Herseyi ögrenmeye yeni yeni baslamistim. Cok sicakti o gün. O kadar sicaktiki kimse evde kalamaz oldu. Herkes dag, tas, bayir demeden gezdi ve dolasti. Dogmak ve ölmenin ne kadar aci oldugunu bir an bile unutmus sekilde, hayatin tadini cikarmaya bakiyordu. Biliyorduk bir gün ömrümüz oldugunu. Biliyorduk aksam günesinden sonra ölecegimizi. Biliyorduk bir günde ne görürsek görecegimizi. Herseyin farkindaydik. Dogmak ve ölmenin ne kadar aci oldugununda bilincindeydik. Ama elimizden birsey gelemezdiki. O bir gün icinde ne kadar güzel yer varsa gezerdik. Ben tabiki, yaz gününde dogmanin sevincini tasiyordum. Onca cicekler, onca yesillik...gözlerim bayram etmisti adeta. O kadar cok cicek vardiki, nereye konacagimi, hangi cicekden yiyecegimi sasirmis durumdaydim. Durumuma güleyimmi aglayimmi bilemiyordum. Bir yandan bu durum cok aci veriyordu bana. Bir gün yasamak herhalde en kötü sey olmasi lazim bu hayatta. Ask denen seyi anlamadan ve yasamadan, duygu ne demek oldugunu hissetmeden, üzülmenin ne demek oldugunu bilmeden, hicbirsey görememenin ne kadar aci oldugunu haykirmak istiyordum. Kaderime haykirmak istiyordum. Hayata haykirmak istiyordum. Yasamak istemeyen, ölümü tercih eden insanlara haykirmak istiyordum. Haline sükür etmeyen insanlara, elindekilerle yetinemeyen insanlara haykirmak istiyordum. İstiyordumda, istiyordum...ama hic birisni gerceklestirme imkanim yokdu. Elleri kollari bagli bir sekilde bekliyordum, cünkü bana bir günlük ömür verilmisti.
..

Devamını Oku
Ayhan Işın

Hani giderdik ya sahildeki çay bahçesine... hani martıları sayardık... hani bir kediçik gelirdi... bir kuş konardı masamıza... işte ben yine oradayım... seni bekliyorum... biliyorum gelmeyeceksin bu günde yarında... hani sana veda etmiştim ya... yine o masadayım... bile bile gelmeyeceğini... bekliyorum... hani çok sevmiştik ya... hani sen beni sonsuza kadar bırakmayacaktın ya... işte o masada ince belliden şekersiz tatsız tuzsuz acı çayımı yudumlarken... acı acı seni içime çekiyorum... her nefeste biraz daha sona yaklaşırken... seni düşünüyorum... hani mecburiyetten... seni bıraktım... şimdi canımı bırakacağım... yinede son nefesimde... senin adını fısıldayacağım.... mecburiyetten...

04-05-2009 23:30

Ayhan IŞIN
..

Devamını Oku
Ferudun Bükücü

Kimse bana acısın istemiyorum artık.
Kimse uzatmasın bana bir damla su.
Alıştım artık yanmaya,her gün kavrulmaya.
Çünkü,hayatım acı,yediğim acı,içtiğim acı.

Böyle derler o büyük dediğimiz insanlar.
Alışmalısın kendi yağında kavrulmaya.
..

Devamını Oku
Yusuf Tuna

İnsanları sevindirmek güzel bir olaydır,
Acı çabuk unutulur sevinç ebedidir.
Küsen insanın gönlünü alması kolaydır,
Acı çabuk unutulur sevinç ebedidir.

El derdini bilmez sadece geçmiş olsun der,
Ateş düştüğü yeri yakar için olur kor.
..

Devamını Oku
Derya Derin

Bir gece yarısı...
Gecelerden bir yarı
Suskunluğunda sokakların
Ve sessizliğinde kimsesizliğin
Ayrı yerlerde
Ayrı ayrı...
Ne acı!
..

Devamını Oku
Orhan Altinbasak

Çık kalbimden git artık,yeter verdiğin acı
Bak perişan halime,ne olur biraz acı
Sen olursun sanmıştım dertlerimin ilacı
Dertlerim kat kat oldu,ne olur biraz acı
Çık kalbimden git artık,yeter verdiğin acı
..

Devamını Oku
Gürsel Pal

Sen acı nedir bilirmisin?
Olmaz derde düştüğünde anlarsın.
En sevdiğin bir yıldız gibi kayarken
Gözlerinin içinden,
Acı içinde yanarsın.
Sen acı nedir bilirmisin?
Bir hastahanenin penceresinden
..

Devamını Oku
Muhsin Durucan

Ovalar donanıp güller açanda
Ekinler boy verip başak dolanda
Saçlarında gümüş teller olanda
Gonca seviyorum sende her demi
Acı acı gül de anımsa emi!

Gözün perde perde olup dalanda
..

Devamını Oku
Halil Konya42

aşksız sevda bir dünya kadar acı verici tek bir sevgi icinde yasanmış bir dünya gibi asksız sevda gibi tek yasayan sevdalılar gibi bir dünyayı acı ve acısız bir sevda gibi aşk acı ve mutluluk gibi tek edilip giden insanlar hep mutlu oldugunu söylerler ama mutsuzlardır bu insanlar bu insanlar mutlu ve mutsuzluk icinde yaşantılarını sürdürüyor.
..

Devamını Oku
Hasan Sancak

Ateş düştüğü yeri- yakmasın vatandaşım
Ağlayanlar bizimdir-dinmedi gözde yaşım
Enkazdaki sesleri-içinizde hissedin
Müslüman Türk Milleti-yardıma çabuk gidin
Acı olmasın acı-ne dünyada vatanda
Oda ışıkla dolsun-dikkat edin yatanda
Ölenler mallarından-oldular canlarından
..

Devamını Oku
Hasan Sancak

Yine deprem acısı- her an dönüşür kora
Kalp ve ruhta açtırır-gerçekten derin yara
Sahneyi hatırlayın-o perişan canları
Bir kez daha düşünün-yok olan insanları
Milletçe perişanız-acı üstüne acı
Allah'ım verme daha -perişan anne bacı
Tozlu taşlı demirli-alt tarafta feryatlar
..

Devamını Oku
Sima Göksel

Dünya dönüyor.Bunu her yerde hep duyuyoruz.Peki o cüssesine göre nasıl dönüyor yada dünya dönüyor ama yavaş mı dönüyor hızlı mı dönüyor? Diyenini hiç görmemişizdir.Peki sizce dünya hızlı mı dönüyor yavaş mı? Bu soruya herkesin cevabı farklıdır.Ama bana kalırsa her ikisi de değil.Çünkü bir semazenin hızı bize göre çok hızlıdır.Ama o hız belki de semazene göre normaldir; çünkü semazen alışıktır.Ancak o hız normal bir insana çok fazladır; çünkü o kişi o kadar hızlı dönmemiştir daha önce.Yada elli kilogram bir halterciye göre çok da fazla değildir.Fakat bir insanın kaldırdığında kendi rekorunu kırabileceği bir ağırlıktır normal bir insana göre.Acı yemeye alışık bir insan çok acı bir yemeği yer.Ancak acı yemeye alışık olmayan bir insan birazcık bir acıyı bile yiyemez.Demek istediğim acı, ağırlık,hız vb. göreceli ve değişken kavramlardır.Yani dünyaya baktığımızda dünyanın ağırlığına yada döndüğü süreye göre belki çok hızlı dönüyor belki yavaş belki de normal…İnsanların alışkanlıklarını kişiliklerine göre değişim gösterir bir çok şey.Örneğin; kitap okumaya alışık bir insan kitapları sever fakat kitap okumaya alışık olmayan biri kitap okumayı sevmez ve hayatı buna göre şekil alır.Yada her hafta sonu yüzmeye giden biri çok iyi yüzer fakat yılda birkaç kere yüzmeye giden bir insan iyi bir yüzücü değildir.
Bazı insanlarda kalp kırmaya alışıktır; bir kişinin kalbini kırarlar fakat çok umursamazlar ve insanlar arasında pek sevilmezler.Bir de insanların kalbine hiç kırmayan insanlar vardır.Onlarda tüm hayatları boyunca tek bir insanın kalbine kırsalar bile bu olayı unutmazlar ve insanlar tarafından sevilirler.Hayat tarzı, duygular,duyular,algılama insandan insana değişen göreceli kavramlardır.
..

Devamını Oku