Bulutlar geçiyor üzerimizden,
Saatte durmadan ilerliyor.
Harıl harıl işliyor zaman,
Heyhat..
Benim ise mekânım,
Buzdan ve betondan,
Müteşekkil bir mekân.
Beden tutsaklık cenderesinde,
Yürek alabildiğince kasvetli,
Yüzümde hüzün izleri,
Lakin ..
Benim aklım,
Açabildiğince özgür ve, hayalim özgürlük vadilerinde dolaşmakta.
Hayalim özgürlüğün zirvesinde.
Öyleki yarım asır geriye gidebilmekte,
La mütenahi bir seyyah adeta,
Her bir yılını karşılamakta,
Ve uğurlamakta,
Lakin..
Acı ve tatlının anısını,
Bir kez daha, bir kez daha yaşamakta.
Müjdeler bir bir dökülüyor kutsal kitaplardan,
Saatler ebedi mutluluğa dönüşüyor.
Vaad gerçekleşiyor bire bir.
Lakin..
Nefis ayak diretiyor, İsyan uçurumuna sürüklüyor durmadan.
Geleceğin aydınlığı,
Vuruyor yüzlerimize,
Bulutlar dağılıyor, kaldırıyor kasvet perdelerini,
İlahi nağmeler dökülüyor dillerden. Beden birden kurtuluyor o nefsani hallerden.
Lakin.
Tutsaklığın zincirleri
Bileklerimi sıkıyor istemeden.
Cehline bir elbise diktiriyor ahali,
Eskiden olduğu gibi.
Çile yağıyor Allah dostlarına bittabi,
Acının keyfi yaşanır mı bilemem.
Ahiret yamaçları belirince hayalde,
Acı bitiyor,
Acı yok,
Acı yok artık.
17.09.2017
Atila Yalçınkaya
Kayıt Tarihi : 17.3.2023 03:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kutlarım.
TÜM YORUMLAR (1)