Acı Soysuzlaşınca (Deneme)

Ardına dek açtığın pencerenden olağanca hırsla sızan ışık huzmesi.
Her telinde ayrı bir sevda nakaratı.
Her telinde bir ayrılık şarkısı.
Cümbüş cümbüş yayılır gecene.

Söz söz koyulursun yoluna varılmayana.

Kalp hırsızı, uykusuz gözlerimin prensesi, sazımın sevda teli, hüzün kovan kavak yeli, demli çay saatlerimin ruhu müdavimi, ey katran karası, ey ince sızı, yaşanılası nerdesin.

Kahpe Mabet’imin soysuz siyahına dökülen gökyüzü nerdesin.

Nerdesin ey günlümün dilberi
Nerdesin…

Her nerdesin, bir soysuz acıya gebedir, ardından gelecek acının işaretçisi.
Arındıramazsın soyundan, tüketemezsin
En şehvetli anlarda atılmış tohumdur, milyon tane acıdan arda kalan cenindir seni sarmalayan.
Yavrusunun yaşamın da ilk enerjisidir ya somon balığı,
Sende öyle, en barışçıl intihar komandosu, yok edersin kendini kendinde.

Bin parçan vardır artık. Bin parçada vücut bulur ruhu ebedin.
Bin sevda sözü yayılır bin parçandan. Yeni binleri doğurur.

Yorgunluğum nerdesin?
…

Kapatmalı pencereleri, kapatmalı, sonsuz karanlığa gömülmeli.
Kapatmalı perdeleri
Işığı hapsetmeli dışarıya.
Gecelere varmalı, geceye kucak açmalı, yalnızlıkla sarmalanmalı.
Kör gözün mavi düşlerine uyumalı, beyaz bulutlarında oynaşmalı,
Kör bir aydınlıkta uyumalı, aydınlık düşlere.

Kaybetmeye varmalı bu gün. Kaybedişe
Can…
Takılıp o huzmeye gitmeli sensiz sedasız.
Varmalı renkler cümbüşüne.
Unutmalı
Unutmalı gönül ambarında saklı buğday tanesini.
Acıyı soysuzlaştırmalı, soyundan arındırmalı, varıp üç buğday boyu öteye, gömmeli en siyahın ardında.
Sulamalı dünyanın tüm renkleriyle.
Işık ışık umut doğmalı.
Huzme huzme yayılmalı gönlüne.
Ilık bir türküye uyumalı bu gece.
Ilık ılık akmalı sözcükler gönlüne…
Ilık ılık akmalı.