Funda'ya...
Güllük gülistanlık dünyam…
Pencerem çelik duvarlı.
Yer yok içimde, adım atmaya.
O kadar dolu ki ellerim,
Değil bir demet gülü,
Sığdıramam bir kuru dalı.
O kadar havasız ki odam
Adı bile fazla varlığımın
Paylaşmaya aynı ortamı
Güllük gülistanlık dünyam…
Yokluk bir tebessüm ötemde…
Al kan içinde gözlerim.
Senden kalanı bitirmek için,
İçimden söküp kerpetenle,
Yem etmeli canavarlara
Tatsız tuzsuz sevdamı.
Değil tutunacak bir dal,
Avunacak hatıra kalmamalı.
Güllük gülistanlık dünyam…
Kıtlık yaşanıyor son zaman…
Sulu dereye inip dönüyorum,
Yine aynı susuzlukta.
Nedenini anlamamakta mahirim.
Yine aynı zorlukta,
Kuralsız döngü, ahirim.
Yine aynı sonsuzlukta,
Biçimsiz bir hal içindeyim.
Güllük gülistanlık dünyam…
O kadar yoksun ki içimde…
Ayrılığın sisi ciğerime işlenmiş.
Her bakışın, zindandan beter.
Kaçışın fermanıma imza...
Kalmamış dermanım dilimde.
Boynumda ağırlığı yokluğunun.
Sonlanmış amansız kavgam,
Sorma! Yorumsuz hülya içindeyim.
Güllük gülistanlık dünyam…
İnatçı dağlarım kar altında.
Kapalı bütün yollarım ulaşıma.
Sel basmış irtifası düşük mecraları,
Fırtına devirmiş üstüme bulutları…
Karanlık… Her korkuluk yalnız başına…
Yoksulluk… Ümitler kesilmiş aşktan.
Zelzelesi ayrılığın, yer ile yeksan etmiş,
Başımda çırpınan kuşları…
Güllük gülistanlık dünyam / Yalan,
Kül etmiş, bu kalpsiz gidiş,
Sana uçan kanatlarımı…
09/02/2010
-Ümraniye-
Kayıt Tarihi : 17.2.2010 16:26:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Funda Hanım'a doğum günü hediyesi...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!